Sürdükçe kendi izimizi, dökülürüz bizler yaşamın çamurlu denizine
Yürek bohçamızdaki iksirli bir yaşamın tuzlarını sileriz mendilimize
Çıkarırız ömrümüzün yaşanmamış karelerinden sevisiz günlerce
Katık ederiz gümüşleri silinmiş an’ları bir gün, yangın gülüşlerimize
Ne zaman yokluğunun sancılarına yüz sürsem, ne zaman gidişinin ardından kendi imparatorluğumdaki bahçelere dalsam, hep aynı düşünüşün, kendime iç döküşün mahzenlerine kilitliyorum bedenimi. Üzerime çöreklenen yedi başlı bir ejderhanın kollarına atlıyor, üzünçlü müziklerin, hüzünlü şarkıların yollarına vuruyorum kendimi.
Neden halâ gelmedi, yoksa
Saati mi şaşırdı bu hıyar?
Gerçi hiç saati olmadı ama
En azından birine sorar.
Cebimde bir lira desen yok,
Devamını Oku
Saati mi şaşırdı bu hıyar?
Gerçi hiç saati olmadı ama
En azından birine sorar.
Cebimde bir lira desen yok,
güzel bir çalışma ...tebrikler usta kaleme ...sevgiler..
tebrikler çok güzel olmuş ama ben bu denemenizde ilk defa kararsızlığınızı gördüm.. ilk bölümlerde biraz hüzün ve sanki vazgeçilmişlik sezdim sonra yine sevdanızı bir kez daha ölümsüzleştirdiniz ama son bölümlerde yine bir tezatlık var yada bana öyle geldi ama tamamına bakarsak oldukça başarılısınız tebrikler...
Çıra yanar, isi kalır, söz tüter acısı kalır, aşk yakar, yaktıkça içimizde sancısı kalır.
sancılar değil midir şaiiri şair yapan...
tebrikler
Ne zaman yokluğunun sancılarına yüz sürsem, ne zaman gidişinin ardından kendi imparatorluğumdaki bahçelere dalsam, hep aynı düşünüşün, kendime iç döküşün mahzenlerine kilitliyorum bedenimi.
İyiki iç döküşün mahzenlerine kilitleniyor bu beden...
Kilitli kalmazsa... nasıl böyle güzel yazabilirdi bu kalem...
Beğeniyle okudum. Her zaman ki gibi...
Kalemin susmasın...
Kutluyorum
Saygımla
Bu şiir ile ilgili 4 tane yorum bulunmakta