Ay Kaçkınları Şiiri - Mert Durmazer

Mert Durmazer
36

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Ay Kaçkınları

Firüzağa’nın yokuşundayız.
Gecenin bir zamanı ya da zamanın bir gecesi,
bunu sorgulamak umrumuzda değil,
umrumuz bizden uzakta,
başkalarında,
başkaları, bizi var eden başkalarında.
Çizerek var eden,
karalayarak yok eden başkalarında.
Onları hatırlamamak, onları söylememek
kendimize ihanet olur.
Onları anlatmak onlara.
Onları anlatmak hayata ihanet olur.
Susmak cesaret ister,
biz susanlardan değiliz,
olmadık, olmayacağız.
Hayatın bize dar geldiği bir anda,
en az onun kadar dar bir sokağa,
dar ve kasvetli bir sokağa,
kanadı kırık bir karganın hükmettiği sokağa,
sigarayla, cigarayla,
incelmiş umutlar, yücelmiş hayallerle,
büyük yolculuklarımızı var eden küçük adımlarımızla
giriyoruz.
Bakıyoruz ki gölgelerimiz uzun,
görüyoruz ki gölgelerimiz karanlık,
anlıyoruz ki karanlık korkutucu,
biliyoruz ki korkmak,
gerçekten korkmak,
korkunun en derininde korkmak,
korkmak,
kaçmak derin insanların işi.
Derin değiliz,
belki biraz ama yeterince değil,
biliyoruz,
biliyoruz ki ayın ışığından kendimizi saklıyoruz.
Laf lafı açıyor,
laf lafı öldürüyor,
ölüm yaşamsal bir faaliyet biliyoruz.
Bir duman,
bir nefes,
eski bir fahişenin yalandan çığlığı,
cebi delik bir kumarbaz ki ancak biz görebiliriz,
kapalı kepenkler, açık kadınlar,
toplumsal mekanda sevişmeyin, sevişmeyin özeniriz.
Biz gariban, biz hayalperest düdükleriz.
Yapmayın, yapmayın,
biz yapamayız.

Anlatıyorum, anlıyor gibi değil,
anlatıyor gibi değilim, anlatıyorum.
Düşünüyorum,
hissedebilirse bir insan,
yani bu kadar hissedebilirse,
ihtiyacı yoktur hiçbir söze.
Sözcüklerden taşıyorum,
kadınımdan bahsettikçe çoğalıyorum,
çoğaldıkça taşıyorum,
taştıkça dağılıyor,
dağıldıkça kayboluyorum.
Kaybolmak mesele değil,
kaybetmekten ürküyorum.
Kaybetmek için uğraştığımı söylüyor.
Benim acınası bir adam olduğumu söylüyor.
Acı çekmekten,
acı vermekten hoşlandığımı söylüyor.
Beni var eden acıymış, ısrarcı.
Dirençli, dirençliyim, direniyorum.
Beynimin içinde Albinoni çalarken durmadan direneceğim
yol yok, yol yok, yol bu.
Sonunda yoluma girecek,
sonunda yoluma giriyor.
Benim gerçek bir aşık olduğumu kabul ediyor.
Şairlerin aşkını,
tanrıların ışığı,
iblislerin ateşiyle var etmişsin diyor.
Yanmaktan da,
yakmaktan da,
düşmekten de,
uçmaktan da keyiflisin diyor.
Senin hayatın bu diyor
çelişmek.
Çelişmediğin gün bitersin diyor
çeliş.

Ancak ben
düz bir adamım ben,
düz bir adamım benim adım Volkan.
Sevmekten kaçtım,
sevmekten kaçacağım,
benim hayatım bu,
benim hayatım kaçmak
kaçmak, ne kaçmak ki kaçamak.
Çok oluyor sevmiştim bir kızı
Ki o zaman hadi diyelim lise zamanları.
Üç yıl geçti aradan, üç yıl çabuk geçti,
Boş geçti.
Boş, boş geçti.
Büyüdüm.
Niyeydi bunca zaman sonra dün aradı,
çay dedi, çay içelim.
Çay samimiyetti ben değilim.
Çay sıcaktı ben donuyorum.
O kızı görsem bilirim ki değişir, değişecek.
Bilirim ki değişmek senin, onun, herkesin
ama benim değil, benim işim değil değişmek.
Bak şimdi yürüyoruz, yürümek güzel, kafalar güzel
daha güzel olacak.
Ama ben yarın onu görürsem, Yasemin’i görürsem biliyorum,
ödeyemediğim faturalarımı unutacağım,
evimin kirası aklımdan çıkacak
ve cebimde olmayan üç kuruşun hesabını yaptığım yerde
kalbimden taşan bir aşkım olacak.
Değilim bu ben, değilim,
Buysam da değilim, değilsem de değilim.
Bir sigara daha baba,
bir sigara daha ister miydin?

Mert Durmazer
Kayıt Tarihi : 15.3.2013 15:58:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Mert Durmazer