- - Ay Işığı Sonatı Şiiri - Rengin Alaca ...

Rengin Alacaatlı
100

ŞİİR


10

TAKİPÇİ

- - Ay Işığı Sonatı

…/ Mavi bir dem istedim, kendimden de yalnızdım…

billahi…
sahipsiz gölgeydim yaz ayazında
arkadan vuracak güneşim bile yoktu hatta
ay suskunu gecelerimde sonatıma mavi bir dem
son anıma seni isterdim çaresizliğimden
viyolonselimin tellerine işlediğim dizeler
lirik dansa dururdu şiirlerle
kokum öyle eksikti sesim gibi kendime
ağustos sağrısı tenimi ince ince dağlar da
solgun gözlerime kadife güller dikip
süzerdim günsüz saatleri kirpiğimde

ismim okunurdu minarelerde ben dinlerdim
bir sigara yakıp külünü basardım yarama
dumanında dün boğulurdu bildik nakaratlarla
gecenin zembereğinde kurup yarını
koyu yalnızlığa gizlenmek var ya en çok o ağırdı
en çok o cancağızım
uzun uzun ağlardım
hem nasıl ağlardım…

…/ Dip notalarında tinsel motifli erinçtir yaşamın ıtırı, güneş sızıyorsa eğer pencereden…

kör kurşunlara geleyim ki
namlunun ucundaydı gönül sözüm
vurulmak istedim o an serseri bir hüzünle
oysa daha büyümemişti bile bir yanım
küçüktüm, sefildim, hatta
faili malum maktuldüm
ölmeye aç bedenimi kaç kere doyurdum
seninle, senin için defalarca
heyhat! yakışmadı dargın bakışa
anladım ki sevmek, ölmekle başlarmış

güneşe açtım ardına kadar penceremi cumbalı
dilime dolanan eski bir Üsküp sevda şarkısı
çıkageldin, aydınlık bir sabahın ertesinden
yayılan kokundan tanıdım diyerek balkonumdaki hayalimden
beklediğin ben miydim?
oysa daha yeni ölmüştüm…

…/ Dudak izini bıraktığın hangi masalın prensesiydim mevsimin dingin kristallerinde…

vallahi…
kan revan yüreğimin ellerinden tutup sokaklarını ezberletiyordun şehrinin
önünde duruyordun orkestranın çamaşır iplerindeki smokinini çalıp
ben nasıl da uyanıyordum kabusumdan romans kaplarken tüm benliğimi
hayatı kucaklıyordum enstrümanların hüzün soluklarında özellikle obua
usulca… usulca… usulca…

ellerinde kastanyeti başka bir köşe başında
gece saçlı bir İspanyol dilber kulağına sıkıştırdığı gülün sevdasıyla
eteklerini savuruyordu aşka flemenkonun topuk tıkırtılarında
ritim tuttuk yüreğimizle sokulurken birbirimize bu tutkulu kırmızı dansa

…/ Ölesiye değilmiş sevmek… Sevmek, ölmekle başlarmış yeni anladım…

dilim lal olsun ki
buz kesiğiydi hava… sığındığımız meyhanenin eşiğinde önce gözlerimizde ısındık
cesurca soyunup atmalıydık abartılarımızı hatta vatkalarını bile mantomuzun
eski bir melodi mırıldandın karanfil uzatıp bahşiş bekleyen sokak çalgıcılarına
bitmek istemeyen, uzun mu uzun…
gözlerime yazdım yudumladığın şarkının sözlerini benimle olsun kapanırsa
işte o an cancağızım, en çok o an vuruldum sana

çingene kadından aldığın bir demet en maviyi avuçlarıma bırakırken
gerçektin bana yapay zekaların sıradanlığından çok öte
kokusunda dağlar, şekilli kıvrımlarında dorukların asiliği varken
kuşbakışı izleyeceğimiz manzaranın kaparo görüntülerinde
uzaktaki denizin kokusunu çekiyorduk ciğerlerimize
bekle, ay ışığını bekle sevgilim daha erken
teslim oluyordum naif dokunuşuna ellerinin
patika yolun göğsüne sokuldukça tepedeki kulübenin ışıklarıyla
dudakların değdi kutup yıldızını arayan bakışlarıma
anın büyüsüyle fısıldıyordun tüm evrene iki yana açıp kollarını
“ezberlemiş olacak bütün denizler, teknedeki ismimizi yan yana
pusula bu sevdayı gösteriyor, kuzey yıldızına aldırma”
o şiir cancağızım, o şiirdi yüreğimiz, en çok o…

…/ Vuralım denizin dibine geceyi süzüp yudumladığımız sevişmelerle… Haydi bu gece

yemin ederim ki
ay ışığı yansıtıyordu pencereden tenimize sedefi
güz yaprakları rengindeydi gece yatağa bahar serili
bedenlerimizde oynaştıkça alaca hayaller
keşfe çıktı gizli mabetlerimizi süvariler
yudumluyorduk mahzendeki ateşi
yürekte zincirkıran bir sevda bestesi
her bir sevişme ibadet gibi
ilk sonatımızdır her biri
başım döner ya sarhoşluğum en çok ondandır
en çok ondan sevgilim neden diye gözlerime sorma
sebepsizdir titreyişim ay ışığı soyunurken masumdur denizim

…/ Son nefesim olsun ki onca kahırlı gecelerden çıkıp da bir dem mavinin alacasında tek sen varsın ya; denizin dibine vurup sarhoş olsam hatta hiç ayılmasam ay tepeden gelir mi dersin sonatıma? En çok o ışık cancağızım, gözlerimde en çok o var hala…

Rengin Alacaatlı
Kayıt Tarihi : 25.11.2008 07:40:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


Yaşamına seviyorum seni diyebilmektir sevda…

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Cihat Şahin
    Cihat Şahin

    Sanırım yorumumuzu Antoloji yetkilisi değil, Gerçeklerin kaleme dökülmesinden hoşlanmayan şiir sahibi olan Rengin hamfendileri siliyorlar?

    Cevap Yaz
  • Cihat Şahin
    Cihat Şahin

    Bize bundan tam on yıl önce günün şiiri olarak seçtikleri bir şiiri tekrar servis ettikleri için sayın jüriye teessüf ve hayretimi bir kez daha saygıyla ve çok derin kaygılarla takdim ederim.

    Cevap Yaz
  • Cihat Şahin
    Cihat Şahin

    "MARİZ BİR ASRIN, HASTA BİR UNSURUN VE ALİL BİR UZVUN REÇETESİ: İTTİBA-I KUR'AN'DIR." -Kelam-ı kibar-

    "DİN HAYATIN HAYATI, HEM NURU HEM ESASI, İHYAY-I DİNLE OLUR, BU MİLLETİN İHYASI." -Kelam-ı kibar-

    "EĞER HAYATINIZIN LEZZETİNİ VE ZEVKİNİ İSTERSENİZ Kİ- İSTEMEK İNSANİYETİN MUKTEZASIDIR- HAYATINIZI İMAN İLE HAYATLANDIRIN VE FARZ İBADETLERİNİZİ HAKKIYLA İFA EDEREK SÜSLEYİN VE DE GÜNAHLARDAN TÜM GÜCÜNÜZLE KAÇARAK MUHAFAZA EDİN VESSELAM." -Kelam-ı kibar-

    Hayırlı sınavlar Rengin hanım.

    Cevap Yaz
  • Doğu Türkistan
    Doğu Türkistan

    son zamanlarda okuduğum en etkileyici şiirdi...çok beğendim.

    Cevap Yaz
  • Cevat Çeştepe
    Cevat Çeştepe

    Eklendiği günlerde okuduğum bu çok sağlam anlatımlı şiir 'günün seçkisi' ni gerçekten hak eden bir çalışma. Tekrar okuduğumda tek eksik o günlerde şiirlere eklenen dış sesin yokluğu. Ama bu da şiirin kendi sesinin, melodisinin ön plana çıkmasına neden olmuş.
    İçtenlikle kutluyorum sayın şairi ve günün şiiri 'ay ışığı sonatı' nı...Saygıyla...

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (103)

Rengin Alacaatlı