Filiz Kalkışım Çolak - Ay Işığı / öykü Ş ...

Filiz Kalkışım Çolak
64

ŞİİR


128

TAKİPÇİ



Gecenin şavkı düşerdi saçlarının karasına. Parmaklarının arasından gölgemsi ırmaklar akardı ,Çoruh’un kucağına. Gamzeleri gülüşlerinde saklıydı. İnci dişlerinin beyazında yıldız yağmurlarının pırıltısı, ak siluetli, gencecik bir gelindi Denef, Kaçkarların alnından Karadeniz’e yansıyan. Ortahisar’ın dar sokaklarını tırmanırken gördüğüm de onu kucağında bir kundak, saçları yüzüne dökülmüş, soğuktan morarmış elleri alelacele koşar adımlarla yanımdan geçiyordu. Dikkatimi çeken bu genç kadına dönüp bakma gereği duydum. Ayaklarında lastik potinleri, sırtında eski örme bir hırka öylece yokuş aşağı gidiyordu. Üşümüş olacaktı üstelik kucağında eski bir battaniyeye sarılmış bir bebek, ıslık bileyen lodosun yüzüme çarpıp tekrar bana geri dönen çığlıklarının içime sızım sızım yayılan uğultusuyla adeta ruhumdan geçercesine benden gidiyordu. Öylesi bir acıydı ki iliklerimde karıncalanan öylesi bir kasılma.

Kimdi bu garip kadın diye düşünürken içimde yayılan o derin sızı ona yardım etmem gerektiğini söylüyordu. Hiç vakit geçirmeden ardı sıra koştum: “Hey hanımefendiii! Hanımefendi! Durun durun lütfen!” diye seslendim ardından. Bir an duracak gibi oldu, başını hafif yana doğru çevirdi ben “Durun lütfen!” diye tekrar seslenince önüne döner dönmez daha da hızlanarak ara sokağa daldı. Ardından koştumsa da yetişemedim. Çok üzülmüştüm. Sefalet içerisinde bu kadının mutlaka yardıma ihtiyacı vardı. Gözlerimden akan sıcacık yaşlar yanaklarımda ılık yaralar açıyordu. Hava kararmaya yüz tutmuş dükkanlar kapatılmaya hazırlanıyordu. Hemen ara sokağın başındaki dükkancıya:
“Affedersiniz amca, az önce buradan geçen kadını gördünüz mü?” dedim.
Yaşlı Amca:

Tamamını Oku