şimdi hatırlama sırası sende
bir balıkçı teknesine gülümseyen yıldızları
ve suyun yanağında salınarak
her bir yakomozu
dalgaların hışırtısını savuran sessizlik
birde seni bulduğum o yitik ve silik
o hurdahaş gecenin karatısı
o hüzzam şarkı, sarhoş şarapçı
köşedeki fırından gelen taze ekmek kokusu
ve kaybolmuş bir yüreğin
kaldırım taşlarına bıraktığı dostluğu
şimdi sıra sende
tüm sevdalanışların bir numaralı zanlısı
katran gecelere düşerse yüzün korkma
kendini dağa vurmuş tunus; a göçek; e
akçatepede senin zindanların
karartılara saklanma sakın
ay ele verir gölgeni
ve ben nekadar derinlerine inersem gecenin
gece beni içine çeker ben seni.....
şimdi sıra sende
ve yakındır yüreginin sonu
yakındır güneşin sonsuz umudu
bunun için kaç kaçabildigin yere
ne bildigin maralar kurtarır seni
ne de övündüğün zindanlar
bu yüzden cezalısın müheppet bir idama
ne zama güneş değse gözlerine kurur gözlerin
bilirim kör olur bakamazssın
şimdi sıra sende
koş özgürlügün sınırına
ama unutma sınırsızdır özgürlük aldanma
daha önce beyninin duvarlarına kazımıştım bunları
artık vakit yok enkazı kaldırmaya!
son trenin en son vagonuda az önce kaçtı
korkak bir it gibi titreyerek.............
ve şimdi sıra bende
bir karanlığa gömdüm bedenimi
o kadar özgürümki sonsuzluk gibi
ölümün siyah saçlı meleği
şimdi sıra bende,
saklanmama gerek yok
ay ışığı ele veremez gölgemi......!
25 10 2003
Aydın KaratayKayıt Tarihi : 22.4.2004 15:42:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!