Hava karardığında
Ay ışığı üzerimizi örttüğünde
Korkmayacağım sevgili
sürüne sürüne kızıla saçan gökyüzünün
Beyaz karlı dağlarına tırmanacağım
Karadan yürüyen tabanı elemli gemi gibi
Çatır çatır çatlayana dek
Bağıracağım
Telleri parçalayan arşe gibi
Dalgalarla boğuşan balıkçı teknesi gibi.
Eskiteceğim ömrümü
Sirkeci garı’nın rayları gibi.
Ne yaşımı sayacağım ne de aşımı
Unutulmuş bir ada gibi
Ansızın kabaran ve sonradan eriyen tükenen bir ağlama isteği gibi
Gömüleceğim geçmişime
Göçüp gideceğim
Kıyıya vuran bir bebek gibi...
Kayıt Tarihi : 20.4.2020 10:11:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
When the moonlight covers us
I'm not afraid, dear.
the sky that spreads red
I will climb the white snowy mountains.
The ground walking base is like a ship
Until it cracks, cracks,
I'm going to scream.
Like a piece that breaks the wires,
Like a fishing boat struggling with waves,
I will wear out my life.
Like the rails of Sirkeci station.
I will neither count my age nor exceed my age,
Like a forgotten island.
Like a desire to cry that suddenly swells and melts out later,
I will be buried in my past.
I will migrate,
Like a baby beating on the shore ...
TÜM YORUMLAR (1)