Çıkıp balkona
Parmaklıklar ardından
Seyre başlıyorum Ay Dede´yi.
Yıldızlar arasında yalnızlığı
Akıyor yüreğime anzer balı
Dudağım, bıyığım, kaşım, gözüm
Boyanıyor anzere.
Yarabbim bu ne lezzettir…
İçime işliyor
Ta kemiklerime kadar
Kış akşamının soğuk ayazı
Ay Dede ile buluşmanın bedeli olarak…
Her tercih bir bedel ister.
Kemiklerime kadar işlese de ayaz
Razıyım ben
Bu güzelliğe de
Bu bedele de...
Yarabbim bu ne hazdır…
Dalmışken gecenin sessizliğinde
Ay Dede ile hasbihale
Dolduruyor salonu
O alışıldık name
Geliyor kulağıma kadar
Açık duran balkon kapısından.
Çok eskilerden tanıdık bir ses
Yerel bir kanalda
Mahalli bir türkücü.
Veda edip Ay Dede´ye
Dönüyorum salona
Buluşmak için türkülerle.
‘’Hastane önünde incir ağacı
Doktor bulamadı baba ilacı’’
‘’Allı turnam bizim ele varırsan
Şeker söyle, bal söyle kaymak söyle’’…
Yükseliyor ve doluyor içime.
Tatlı, keskin, yakıcı
Anzer gibi, sen gibi...
Yarabbim bu ne güzelliktir…
Türkülerin ardından
Ben alıyorum sırayı
Oturduğum yerden.
Sesimle acı vermemek için türkülere
Sıralıyorum şiirlerimi
Hece hece, harf harf, nokta nokta…
Dizilince ard arda
Sevda, hasret, umut, sıla...
Bir offf çekiyorum
Taa derinden.
Türküler, şiirler hep güzel ama
Ama sen...
Tatlı, keskin, yakıcı
Ay ışığında Anzer balı...
Osman Avanoğlu
Kayıt Tarihi : 28.11.2017 20:31:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!