Şair soruyor:
Bu zamanda yaşamak nasıldır?
Cevaplarım:
– Ben bu çağın insanı değilim.
Şair soruyor:
– Hangi zamandansın?
Evvel zamandan mı,
Gelecek zamandan mı?
Bu vakitten, bu zamandan
Varsalar hatıralar – sayamam.
İstemem ben geleceği,
Ben yaşarım geçmişten.
Şair benden kibrit ister,
Sigarasını yakıp bana bakar:
– Böyle devrin asrını s*keyim.
Ben de sigara yakarım.
Şaire sorarım:
Bu zaman ile benim zamanım arasında,
Ona bakıp geçmişi görebileceğim
Bir varlık var mıdır?
Şair, şair gibi düşünür ve cevap verir:
– İnsanlık şu Ay’dan önce yoktu,
Bütün insanlığa şahittir.
Müverrih Oğuzkhan
Kayıt Tarihi : 28.5.2025 02:34:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Zamanın bilinmediği bir antik kentin su kemerlerinin üstünde, gece yarısı yaz ortasıdır. Kırsal bir kesim; cırcır böcekleri sesi ve hafif esen bir rüzgâr eşiğinde dolunay vardır. Şair burada kiminle konuşur bilinmez ama konuştuğu kişi de edebî ruhlu bir kimsedir. Şair burada zamanı yargılayan bir tutumda, biraz duygusal biraz isyankâr bir şekilde, epik ve unutulamayacak bir ân yaşar. Kim bilir, konuştuğu kimse belki bir zaman yolcusu, belki de kendisidir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!