Ay Antolojisi Şiiri - Haydar Ergülen

Haydar Ergülen
118

ŞİİR


172

TAKİPÇİ

Ay Antolojisi

Ocak

Yazla yıkanmış elma
Can eriği olur sesinde
Güzün yıkadığı üzüm
Can suyudur sevgiliye

(Eski İran şiiri)

Şubat

Benim sende bir emanetim vardı
Elma diyedir, sende benim olan tek şey
Kızıldeniz’e git, elmayı bırak
Sen de elma boyunca yürü denizin içine
Dibe vurunca anlaşılır bazı şeylerin derinliği
Ben hiç elma yiyen balık görmedim
İnsandan yaralanacağına balıktan yaralansın bu kez
O elma kalbimdir benim eski serseriliğim

(Eski Mısır şiiri)

Mart

Şairlik, haksızlık etmektir düpedüz
Elma dururken üzümün karanlığına
Her bağdan yepyeni bir salkım heves
ve her adada başkalığıyla şımarıyorsa elma
ve üzümden sarhoş olacağına, ah geçkin şair,
elmadan başı dönüyorsa, unutur elbet
genç bir aşık gibi, bağbozumunu da
Kelimeler de şuç ortağı olur ve şiir bozulur
Üzümü küstürme, karanlık olan elma
Gecenin ve aşkın anlattığı da bu
Yaz geçsin tez güz evine dönsün
Ay ışığında yıkanmış vedalarda
sevdiğim bağbozumunu

(Eski Ada şiiri)

Nisan

Nar dahi açılsa tanesi narin
Üzüm yatağında ateş, yüreği serin
Elma sırmış meğer ötesi derin
Bir elmayı soyamadım erenler
Ağustosa düştüm aşktan bir umman
Ekimde eğlendim hayli bir zaman
Boşunaymış yağmur, zalimmiş Nisan
Bir gönlümü bilemedim erenler

(Eski Bektaşi Nefesi)

Mayıs

Bordo yorgan
ağır geldi kışa
bundan hüzüntülü elma
(Eski bir Haiku)

Haziran

Seni neyle getireceğim, de bana güzel yağmur
Büyük bir ev buldum, adı sokak, bir de küçücük parkı var
Gölgesi içinde keder gibi durur
İster Haziran de, ister Ağustos, balkonunda aşka da yer bulunur
Hala elmayım diye mırıldanan şiiri de say şarabın bordosuna
Keyfimiz tamam olur… demek isterdim ama,
nasıl derim, sokağa yağmur gibi konuk giden
şu küçücük kedi kız bir daha nerede bulunur?

(Eski Bizans şiiri)

Temmuz

Cumartesi: Şehir kalabalık ve kendine çarpıyor.
Pazar: Ada sessiz ama yalandan batıyor.
Pazartesi: Sanki yazın son günü herkes kızıyor.
Salı: Yağmur nerede bir arkadaş daha ölüyor.
Çarşamba: Pul mu yetişir acıya mektup gibi yağıyor.
Perşembe: Bordo mu? Ay çıkınca boyası dökülüyor.
Cuma: Elma çürük, şiir hava gibi bozuyor.
Şiir hangi gündür?
Kim bilir?
Yazan bilmiyor.

(Yeni İstanbul şiiri)

Ağustos

Merhamet ayları çoktan geçmiş olmalı
Ağustos merhamet kadar sıcak değilmiş!
İnsanın kendisiyle arayı açtığı zamanlar vardır
Bir günde olabilir, bir ömürde, fakat
hiç biri hoyrat sayılmaz Ağustos kadar
Bazen bunca uzaklığa bakıp da insanın git diyesi gelir
Ağustos, git ve merhamet dilen zalimliğine şu adı çıkmış Nisandan
Yalnızca bir yaz olsa kaybolan, değil
Merhamet gibi kayıpmış şu Ağustosta şiir…

(Yeni Yaz şiiri)

Eylül

Ha şiir yazmışsın Eylülde
Ha günah işlemişsin
Bence ikisi de bir ve yalnızlık suç gibi işlenir
Eylülse, şiir bekleyebilir
Yazma, ağaca bak
Şiir gazel gibi dökülebilir
Elmalar kızarıyor mu beni güldürme
Güldürme üstüme bir de şu sarışın Eylülü
Şarabın tortusu bordo bir acı
Eylülün sonuysa hiç değişmez
Ezilmiş şiirden ibarettir

(“Defterlerde Kurutulmuş Şiirler’den)

Ekim

Evine dön! Ekimden şiire giderken
Kim bilir kaç boğbozumu?
(“Yola Dökülenler için Kılavuz’dan)

Kasım

Gidecek başka bir yeri varken Kasıma gelen
kelimelerden şiir olur (ben gelir miydim?)
Düşecek başka bir şiir varken bana düşen
elmalardan ayrılık olur (bende düşerdim?)
Isınacak sıcak ruhlar varken benimle üşüyen
renklerden sonbahar olur (beni de yetiştirdiler!)
Bu şiirin gidecek bir yeri yok,
Kasım gibi kimsesiz dalında bir yaprak gibi, güz
ondan habersiz
üç beş kelimem olsaydı benim de tütseydi ocağım
nice bir iklime düştü ki ruh benden de tesellisiz

(Eski Yahudi Mistik Şiiri)

Aralık

“Eylül toparlandı gitti işte
Ekim filan da gider bu gidişle”
Aralık yoktur Turgut Uyar’da
Ekim gibidir her şey
bence de öyle
Ekim gidiyorsa Aralık niye beklensin ki
Ekimin şiiri var, Aralıksa şiir yerine
bir kere bile geçmesin sokağımızdan kötü şiirler gibi bekletmesin de sonuna dek
Ekim gibi ansızın bitsin ya da bitmeden…
Yarım kalsın!
Ne kadar yarım kalırsa o kadar şiir
ne kadar Ekim olursa o kadar Aralık
kalır şiire, kaybolalım diye hemen
ve şiirimiz sanki yazılmış gibi önceden
yarısı Ekimden yarısı şiirden yarım Aralık

“Elmanın küçük ve kırmızı olduğu yıl şiir yağmurun yerine yağar ve bordo bir ay kanar bundan aşk yerine…” (Bir Kızılderili Şiiri)

Haydar Ergülen
Kayıt Tarihi : 17.11.2016 14:14:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Masalların Masalı
    Masalların Masalı

    Şairlik, haksızlık etmektir düpedüz
    Elma dururken üzümün karanlığına
    Her bağdan yepyeni bir salkım heves
    ve her adada başkalığıyla şımarıyorsa elma
    ve üzümden sarhoş olacağına, ah geçkin şair,
    elmadan başı dönüyorsa, unutur elbet
    genç bir aşık gibi, bağbozumunu da
    Kelimeler de şuç ortağı olur ve şiir bozulur
    Üzümü küstürme, karanlık olan elma
    Gecenin ve aşkın anlattığı da bu
    Yaz geçsin tez güz evine dönsün
    Ay ışığında yıkanmış vedalarda
    sevdiğim bağbozumunu

    (Eski Ada şiiri)

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (1)

Haydar Ergülen