Avustralya'da Hayat

Yemyeşil sık ağaçlı Tropikal ormanlarda
Mutluluktan sarhoş olmuşçasına,özgürce
Unutulmuş dilden şarkılar söyledim
Bir Akdeniz akşamını andıran gece
Kırmızı papaganlar yuva yapmış saçlarda
Oynak ateşli tangolarla oynarken kızlar
Yorgunluktan oturup sedire
Bir al boynuzlu Pitoya yedim

Damları sazlardan örülü küçük modern barakalarda
Beyaz,mor,arcai,pembe karanfilli cam saçaklarında
Bu küçücük yerli kasabası
Kulaklarına kadar mutlu
Eskiden insan eti yerlermiş
Şimdi bizlerden daha insalcıl yaşamlarla
Rahat,hür,korkusuzca
Yaşıyorlar Dünya'da
Geleceklerinden umutlu

Bu sabah
Ayırdılar oniki,onbeş yaşlarındaki çocuklarını
Bir avuç para verdiler,bavulları ellerinde
Olgun birer yetişkin erkek olarak dönmeleri için
Hep birlikte beraber en güzel şarkıları eşliğinde
Büyük modern kentlere
Yolladılar gurbete
Corci,Monakik el sallarken arkasından
İri gözlü,kalın pembe etli dudaklı,kömür vücutlu
Ağlamışlardı tek yavruları Mondali'ye gizlice

En güzel melodilerini çalarken Aborjin tamtamları
Saz ve balçıktan yapılan küçük evlerle dolu alanda
Haziran sıcaklarının teslim aldığı yerli kasabasında
Kavuşma ve bereket dualarıyla oynadılar
Hüzün sevinç karışık yan yana
Yalvararak Tanrıları 'Manitu'ya'
Siyah,esmer terlemiş boyalı üzgün çıplak vücutlar
Yanan ateş çevresinde siyah gölgeler halinde
Eski geleneklerine göre çılgınca

Dostum yaşlı koca Jack'ın kulibesi önündeki sedirde
Bir Pitoya kırıp yedim
Recep Tayyip Erdoğan'ın yönettiği
Türkiye denen cehenneme dönmüş o bataklık ülkede
Kaybettirdiği acılarla dolu onbeş yılımı geri aldım
Huzurla,zevkle,mutlulukla taşan binbir hülyalar içinde
Göze göz,dişe diş gelerek
Bu gece inatlaşarak Tanrı'yla peş peşe

25.10.2016 Avustralya'da Hayat