Bahanelerin dilinde yazılıyor avuntu destanım.
Senli yıllarımı ömrüme yamalamak yetiyor.
El ele gezdiğimiz dört yılın yosunları gibi yapıştım sevda tenine. Avunuyorum işte… Annesi ölmüş, her memeye saldıran sevimli bir kısrak gibi. Senle yaşadıklarımı avuntu haritası yaptım.
-Yaka yaka bitiremediğim fotoğraflarımız kare asında bahtım kanlanıyor. Şairin gözlerinden nemler ısmarlanıyor ,ağlamak bugün bedava… Yar gitmişse ölümden de ağır. Ölene dökülen gözyaşı damla damladır. Gidene dökülen gözyaşı sağnak sağnak ve tanımsızdır.
- Bugün ağlamak bedava, bugün seni istemek pahalı. Bugün yoksun işte. En istendik, en tanıdık anlarımdayım.
- Gel biraz dokun dokunaklarıma.
-Gel dokun gözyaşlarıma. Gel sustur dizelerimi. Gel küfre saplandığım bu sensizlik buhranında Müslim kıl beni.
Artık birbirimize iki yabancıyız.
Her ne kadar acı olsa, ne kadar güç olsa
Her şeyi evet, her şeyi unutmalıyız.
Her kederin tesellisi bulunur, üzülme.