Ben bu şehre geleli çok oldu, eldivenlerimi unutup dokunduğum kuşlar, ben düşerken ısıtmaya kıyamadığım nefesinde kayboldu
Tutuklu gecen günlerin, bilmem kaçıncı gününde yarım yamalak mırıldandım seni, gözlerinde sevmeye inandığım denizi, otagarda savurduğun saçlarından sordum, iyisin ya ben yokken ?
Ben burada sevinçlerimi arıtıp yüzümden, halka açık kederimle yıktığım gövdemin gölgesinde, bin medet düşledim seni
Gelip, geceye sinsi gülüşlerini bıraktın, kimse görmüyorsa seni yetkili bir ağızdan söylüyorum ben bir deliyim, yastığımın altında kanatların var dudaklarımda şarkın, bir şey sorma aşk ve ölümü demledik ölüm biraz koyu oldu , sen şimdi sevmessin diye yıkadım kirlenmiş gömlekleri, göz yaşım yetseydi yemin olsun bu şiiri de silerdim elbet, çiçeğe uzanan ellerimde tütün var artık verem olmakdan değil ölümü görmenden korkuyorum, şehrin ışıldayan dükkanlarına uzak bir yerdeyim yanıma aldığım yirmi beş yılın ellerinden öpüp inatçı omuzuna yaslıyorum başımı, gittikçe yılışık yabani bir hal benimkisi borçlusun, bana boynunda solgun bir menekşe bıraktın.
Geceyi böldüm çarptım çıkardım damarımdan akan bir sen etmedi, hırlıyım, hırsızım gölgemde yorgun yüzlü yabancıyım, şimdi susmak hakkımda var elbet, yalnız ama yalnız gözlerinle konuşmalıyım, öpersen kaburgalarım çatırdar biliyorum bundandır seni uzaktan izleyişim, yokluğunda çarpık kentler kurdum buraya betonlar,yığınlar,alkolik varoşlar. sen gelirsin diye polis kayıtlarına geçirdim ismini anons geçsinler dikkat kesileyim yollarına
Seni yanımda Sahici kılsın diye kırdım aynaları sensiz yanımdan sıkıldım kapattım ışıkları sövgümü büyütüp okula yolladım dilendim,dillendim,isyanı patlattım yıkıldı şehrim,ahh sevgilim nice yasak kitaplarda buldum seni duvarlarda resmini tekrarladım dualarda zikrettim sen diye kovuldum dergahlardan
Sen gelmeden üç gün önce yol ettim dostları Cengiz Bilal Yusuf irticai devlet kurmak istemişler nasıl bir suçsa bunların ki terlemeden,solumadan sallandırıldı gencecik bedenleri soğumadan gömüldü toprağa gördüm ve inandım tebessüm açtı yüzlerinde bizde seninle kuralım o devletten bizde seninle gülümseyerek gecelim dünyadan cennet ırmaklarında bir yudum su olalım kavgamdır aşk dedim geçimsizim beni alın onlar kalsın dedim dinletemedim sensizlik yetmezmiş gibi üç yara daha açtılar nah şurama üç yara sarışın ellerimde dua
Aklıma gelince alçak sesle sızlıyor çıbanlarım doktorlar geldi gün saymışlar bana kötü hastalık diyorlar anladılar herhalde seni sevdiğimi bilmiyorlar mı? seni sevmenin ne günü var ne sabahı ne karı var ne baharı çekilecek otuz üç kurşun var tesbihimde otuz üç acı onlarda sana ayarlı.
Vakti geldiyse kederli türküm sen git ben savaşarak bu dört duvarın tellerine vurup söylerim seni yine çıkarsam buradan en sevdiğin çiçeklerle dikilirim başına yine beyaz mermerlerin arasında bir avuç toprağına sürerim yüzümü çıkamasam bil isterim gırtlağıma düğümlenmiş son nefesimle rabbime yalvarıp seni yanıma isterim karşıla beni avuçlarını aç yine avuçlarından öpmek isterim avuçlarından öpmek isterim.
Kayıt Tarihi : 21.11.2019 14:09:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Enes Yılmaz 3](https://www.antoloji.com/i/siir/2019/11/21/avuclarindan-opmek-3.jpg)