Avuçlarımızda Kar Taneleri

Muhtaçken zamansız ayrılıklarda
Pas tutmuşken hasret tenin
Bir dem ılık nefese
Söyle hiç gerek yok utanmana
Yok dedi mi ki bildiğin ten
Tat almadığın olmadı mı
O yokken deyip tekrar tekrar dinlenen
O eski şarkıların çalındığı plakları
Kırıp atmak geçmedi mi aklından?
Davetsiz misafir gibi gelip de
Oturmadı mı birşeyler yüreğine
Durup dururken bir anda sebepsiz
Tıkanmadı mı hiç nefesin
Gecenin en tatlı yerinde değil miydi
Bölünürken uykuların?
Çaresiz kaldığın olmadı mı?
Hiçbir şeye gücünün yetmediği
Göz yaşlarının dışında
Avutabildin mi kendini?
Isıtabildin mi tenini
Şimdi nasıl koklanırsa bir gül
Tutulursa nasıl nir minik serçe
Yeni doğmuş bir bebe ya da,
Korkarak hani kayıp giderse
Düşerse yağmur gibi avuçlarımdan diye
Nasıl sımsıkı tutulursa yumuşacık,
İşte öyle,
Sıcacık sararak tut beni desen
Şimdi anlamsız utanmalar,
Ben koyamadım,beceremedim
Hiç bir şeyi
Hiç kimseyi senin yerine desen
Hadi sokul yanıma bizden farklı değil ki
Üşümekte sensiz odam,
Yok desen de biliyorum pas tutmuş tenin
Aylardan
Haziran
Sende üşüyorsun! !
Avuçlarımızda
birer
kar tanesi
Geçen kışlardan kalan
Ne kadar tutabilirsin erimeden
Avuçlarında kar tanelerini? ?