Gözünden dökülen her damla
dönüşürdü inci tanesine
fısıldardı adını rüzgar
şehrin tüm caddelerine
ateş böceğiydin
uçurum diplerinde
dağda keklik
düzde yaban gülü
yalanlara inanıp
kendini yüksek surlardan
sulara bırakan
sonsuza dek var olan ölü
kayıp gittin avuçlarımdan
tutamadım durduramadım zamanı
alıp götürdü seni sular
zehirli bir sarmaşıktı ihanet
dolandı kollarıma
kendi ırkımın intikamıydı bu
eflak voyvodasından alınan
kendi ırkımın öfkesiydi
seni benden ayıran
geriye hatıran ve hayalin kaldı
tenhada yaşayan yanlız bir hayaletim şimdi
enlerde beklemekteyim
küstüm seni alıp götürene
yıllar var girmedim içine
ben ki ne severdim
özellikle akşam üstü
ay vururken üzerine
neredesin
bak ay yine yüzüyor
nazlı nazlı bırakmış kendini
olağan üstü güzel
bir kadın gibi
parmak uçlarından sızıyor ışığı
neredesin
biliyorum görüneceksin
sen yalnız benim efsanemsin
seni arıyorum kaybettiğim sularda
elizabeth
avşin
nehirler prensesim
17.03.2015
Kayıt Tarihi : 29.4.2015 13:45:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!