Avşar yörük için sabah erken olur. Avşar yörük kızının erkeği için gün, yıldızlar gökyüzünden kayıp olmasıyla başlar. Güneşin doğması beklenmez. Zaten keçiler, kuzucuklar melemeye, horozlar ötmeye, köpekler havlamaya, sığırlar böğürmeye, eşekler anırmaya, atlar kişnemeye başlar. Zamanı gelince erken yatmak erken kalkmak gerekir. Bu nedenle sağılan sütler yayıklanarak yağları alındıktan sonra kazanlarda akşamdan kaynatılır, yoğurtlar çalınır, çökelekler basılır peynirler kesilir. Yatma zamanı gelince de yaylada çadırda iseniz, kızıl kilimler çıkartılıp üzerine keçi dersinden işlenmiş postlar serilir. Koyun yününden yorganlarla yatılır. Keçi postları kışın sıcak yazın serin tutar. Avşar sabah kalktığında aile içinde görev taksimi yapar, gözlemeler, gartmerler içine de peynir yumurta gibi nevaleler bohçalanarak azzık yapılır,, Bağa, bostana, tarlaya, sürüyü sağmaya gidecek olan, azığını alarak ata veya eşeğe binerek yola koyulur, çobanın azığı kesinlikle unutulmaz, unutulduğu zaman çoban ceza olarak o gün bir keçi veya koyunu keserek kendine azık yapar..
Eşeklerle eli bakraçlı sürüyü sağmaya giden genç kızlar. Sürülerin yanına varınca, gençlerle keçi ve koyunlar arsında bir koşturmaca bir boğuşma başlar, yakaladıklarını kadınların yanına getiren gençler bir eşeğe biner gibi keçi veya koyunu bacakları arsına sıkıştırarak kızların keçileri daha rahat sağmasına yardımcı olurlar. Bu kovalamaca da çıngırak sesleri sanki için için ağlar, bazen ıslık olur bazen nara; beklide yurtların acılarını, sevdalarını anlatır. O ses bazılarının yüreğini dağlar, bazılarının gönlünü coşturur Bazıları için ayrı ayrı anlamı vardır. Çıngırak seslerinin. Çıngırağı kayıp olduğu için ağlayan çok çona çoban bilinir, bir sevdadır o Avşar için...
Alaca karanlık olunca çöker sessizlik ortalığa, sessizliği bozar koyunların yayılmaya gidişi. Ama yinede sesizdir koyunların yürüyüşü usul, usul süzüle, süzüle yürür koyunlar, arada bir karabaş veya güdük havlar salar korkuyu dağlara. Elbet canavarlarda boş durmaz bekler; fırsatını bulursa altmış koyunu bir anda sıkar, sıkarda geçer sürüyü talan eder.. Ama yamandır çoban köpekleri; vermeyince canını, vermez koyunu..
Bütün hayvanlar gece uykusuna yatmışken, hatta tavukların tüneyip derin uykuya dalmasının ardından, tilkinin kendisini bile alıp götürmesine bile uyanmazken, koyunlar o karanlıkta ala görebiliyor.Hatta otun zehirlisini zehirsizini, temizini, tazesini bile net olarak seçebiliyor. Mevla'nın bahşettiği bu yeteneğe sahip bu hayvanlar etiyle sütüyle derisiyle yünüyle insanlığa hizmet etmekteler. Yayılırken bile otun tamamını yemez, yarısını bırakıp geçer, diğer hayvanlara da pay bırakır..
Yohdur anun yanında bir kılca i'tibârum
İnsâf hoşdur ey ışk ancak meni zebûn et
Ha böyle mihnet ile geçsün mi rûzigârum
Mükemmel bir bir anlatım. Kalemine ve yüreğine sağlık...Öğretici tespitlerle ne güzelde aktarmışsın , okurken çok şey öğrendim bazıları gizlenmişti hafızama açığa çıktılar sayende kıymetli yazar dost.....saygılarımla..
NAZ
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta