Uca dağlardadır yeşil yaylalar, dik yamaçlar
Engindedir düz geniş ovalar,
Avşar ellerindeki obalar.
Koyunları sağmış süt bakırları elinde
Bir güzel gördüm.
Elleri kınalı gözleri sürmeli,
Görünce çok sevdim onu.
Sevgi bu yaa! ..
Sordum ki adını
Dedi Aslıhan.
O da beni sevmiş olmalı
Sevdik birbirimizi.
Sordum bu obanın beyi var mı?
Dedi var! ..
Tanır mısın dedim
Evet tanırım o babamdır.
Beni ona götürür müsün?
Dedi ki Götürürüm.
Elele tutuşarak vardık eve,
Avşar beyi; yakmış çubuğunu, uzanmış divana.
Elele görünce ikimizi,
Topladı birden iki dizi,
Avşar beyi; Aslıhan nedir bu hal?
Kimdir, neyin nesidir bu Âdemoğlu?
Baba, ben bu yiğidi gördüm, beğendim
Kendime eş, yanıma yoldaş bildim.
Ey yiğit oğul, yaman oğul! ..
Madem ki öyle sokul yanıma şöyle.
Anlat bana soy ağacını? .
Yetim bir Gede’yim çıktım ilim den düştüm yollara,
Geçerken uğradım sizin illere.
Yorulmuştum yolda yolakta,
Mola verdim otururken handa,
Düşündüm, gezip dolanayım olur belki tanıyan,
Aslıhan’ı gördüm! ..
Sanki can evimden vuruldum,
Hançer yiyen olmuş Yetimim ben! .
Yiğidim, Aslıhan’a soralım ne der bu işe,
Zaten Aslıhan keyfinden olmuş dört köşe,
Tez haber salın eşe dosta. kardeşe.
Döğülsün Keşkek, vurulsun ocağa kazanlar,
Çalsın davul zurna, kösler inlesin gümlesin,
Aslıhan ile Yetim’in düğünü olsun bitsin....
Kayıt Tarihi : 14.1.2009 15:00:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!