1/6/1962 AvşaAdası/Balıkesir
Ay ve sahil şeridinin ışıkları teslim etmiş kendini denize.
Deniz o kadar narin hareket ediyor ki sanki bu teslimiyetin masumiyetini bozmaktan korkar gibi.
Rüzgâr bir bebeğin nefesini andırıyor. Sanki okşuyor gibi, günün ateşinin hüküm sürdüğü tenleri. Anların ahengi öyle hissediliyor ki yüzlerde, dudak kıvrımlarında gülceler açıyor mutluluk kokan.
Marmara’nın incisi, şarabın mahzeni, en özgür aşkların kalesi Avşa;
Tanrım yoksa ben öldüm de cennette miyim?
Hayatta ben en çok babamı sevdim
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
Devamını Oku
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
tebrikler figen hanim diyecek kelime bulamıyorum
Okurken kendimi orada hissettim,eseriniz çok güzel efendim,ellrinize yüreğinize sağlık,,,,,,,,,,,,
Ay ve sahil
ışıkları teslim etmiş kendini denize.
bozma teslimiyetin masumiyetini
rüzgar bebeğimin nefesi
tenimde gün/eş ateşi
anların gamzeleri gül/ce
diye bir şiire götürüyor insanı güzel anlatımınız.
teşekkür ederim...
selamla...
sevgiyle...
ihsan arı
www.art-arinim.com
Kadeh kaldırılabilecek her yer cennettir zaten sayın şair...
Yeterki o isteği ruhunuzda, o dirliği bedeninizde ve o duyguyu da yüreğinizde hissedin...
Kaldırdığınız kadeh te olabilir , kadeh yerine güneşe, gözlerinin içine, açık denizlere bakmak ta ...
Kutluyorum çok güzel çalışmanızı ...
Sabah, sabah olur mu demeyin;
Siz hiç sabahın yedisinde soğanı yumruklayıp ağlattınız mı?
Bu şiir ile ilgili 5 tane yorum bulunmakta