1/6/1962 AvşaAdası/Balıkesir
Ay ve sahil şeridinin ışıkları teslim etmiş kendini denize.
Deniz o kadar narin hareket ediyor ki sanki bu teslimiyetin masumiyetini bozmaktan korkar gibi.
Rüzgâr bir bebeğin nefesini andırıyor. Sanki okşuyor gibi, günün ateşinin hüküm sürdüğü tenleri. Anların ahengi öyle hissediliyor ki yüzlerde, dudak kıvrımlarında gülceler açıyor mutluluk kokan.
Marmara’nın incisi, şarabın mahzeni, en özgür aşkların kalesi Avşa;
Tanrım yoksa ben öldüm de cennette miyim?
Dinle sevdiğim, bu ayrılık saatidir.
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.
Devamını Oku
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.