AVRUPA ŞİİRLERİ

AVRUPA ŞİİRLERİ

Sedat Kaynak

Herkeste bir bekleyiş, herkeste bir heyecan,
A-B tarih verecek, aman destur ürkmesin.
Ah bir alsak tarihi, bal akacak kurnadan.
Sonra artık kimseler keyfimize değmesin.

Malum fildir şu A-B, her köre bir başka şey.
Dindarına bir başka, dinsizine bir başka.
..

Devamını Oku
Kemal Kabcık

Doğuş Günü Partisi DGP = 000.053 =

Dünya Alemine Ver Gitsin; Dünyalıkları! .

Sen gönüllere gönül ver aşklarınca hep! .
Rock sevdalı yol; Rock türkü Avrupa’da! .
Avrupa; Rock Türkülerle: hislenmelidir! .
..

Devamını Oku
Kemal Kabcık

Doğuş Günü Partisi DGP = 000.054 =

Güneş Gene Doğar Samsun Ufkundan Aşkla! .

Sanatsız kalmayacağız İNŞALLAH ROCK’la! .
Türkülerimiz; Avrupa yolcusu: Aşklarca! .
Aşkı kadar nasip alır insan; yine aşka! .
..

Devamını Oku
Nisa Gülse

Bu gece bütün yıldızlar
Kayıp gittiler,
Gökyüzü çıplak kaldı.
Avrupa yakasında
Mendelson’un düğün marşı çalarken
Anadolu yakasını
Yüreğimin çığlığı sardı.
..

Devamını Oku
Mehmet Çağdaş Küçükduman

Secde
Bir aydınlık gizli,görürüm gecede;
Beynime saplı çiviler, sökülür secdede

Avrupa Sülüğü
Size göre medeniyet yurdudur Avrupa
Sermayesidir, aç susuz bıraktığı Afrika.
..

Devamını Oku
Basri Turan

Kıbrıs’ta yaşanan vahşet Türklere ibret oldu,
Kan ağladı Anadolu, gözler yaş ile doldu.
Bin dokuz yüz altmış üçte başlayan bir soykırım,
Barış harekâtı ile yetmiş dörtte son buldu.

Barış var tam otuz yıldır, Kıbrıs Türkü hep mutlu,
Akmamıştır bir damla kan, gelecekten umutlu.
..

Devamını Oku
Basri Turan

Türkiyemin dış borçları nice dağları aştı,
Türkün şerefi, namusu artık yerlere düştü.
Çökerttiler diz üstüne canım memleketimi,
Zalim Amerika puştu ile Avrupa puştu.

Dertliyim, gülmedi asla birgün bile bu yüzüm.
Yoldaş oldu dertlerime benim şu garip sazım.
..

Devamını Oku
Kadir Duymaz

Asisin kendince cüretkar,
ve bir tanesin adın gibi.
ikiye bölünmüşsün
Biri Avrupa diğeri Asya.
zarzor asma köprülerle bağlanmışsın
Asiliğin ve taneliğin nerde,
adın gibi asi tane değilsin
..

Devamını Oku
Halil Çimen

Çobanın elinde doğmuyor kuzu
Çöplükte doğuyor kuzumuz bizim
Leylek kanadın da getirmez yazı
Çaylakla geliyor yazımız bizim

Avrupaya halımızı sereli
Amarikan yardımları geleli
..

Devamını Oku
Murat Okay

Denizlerden, semaya açılan yerde,
Derinlerinden tarihin, perde perde
Yedi iklimden esen her yel de,
Benim, cennet Türkiye’m var...

Asya da, Avrupa da, Arap iller de,
Bize düşman olan, hain gözler de,
..

Devamını Oku
Hasan Ahmet

Doğduğu vatanında,
Bu çağda, bu asırda,
Vatandaşım, vatansız,
Avrupa toprağında!

Kutsaldır insan hakkı.
Hak arar, bizim Hakkı!
..

Devamını Oku
Mikdat Bal

Avrupa sattı bizi
Önüne kattı bizi
Gene aldattı bizi
Kıbrısı da alacak

Boşverilmez bu işler
Dolaşırken keşişler
..

Devamını Oku

Avrupa dedikleri şu Alçaklar Birliği
Bozmak ister arkadaş ülkemdeki dirliği
Vatanımı bölmektir bunların istediği

Uyanık ol gardaşım sakııın gelme oyuna
Lanet olsun Avrupa cümlenizin soyuna

..

Devamını Oku
Caner Yücel

Ahlarla-vahlarla geçen ömre
Ömür mü derim ben
Düşüncelerine zincir vurulmuş pırıl pırıl beyinlere
Özgürüz mü derim ben
Vatanımızın ismini duyunca, kaçacak delik arayan papyonlu batılılara
Dünya kardeşliğinden mi bahsederim ben

..

Devamını Oku
Uğur Deniz Ülkegül

Darmadağın düşlerimi yatakta bırakarak kalktım bu sabah yine.Bir yandan küfrediyorum dışardan gelen ve hala kesilmeyen korna sesine….....Diğer yandan uyusam devam eder mi? diyorum kaldığı yerden…Hay senin kornanın! ! ! ! Tam da dokunmuşken ellerine…Ne varsa sana dair, her şey yarım yamalak..En güzel düşlerim bile…

Gittim yüzümü yıkadım lavaboda..Baktım, aynada yine aynı yüz..Ağzı burnu yerinde, saç sakal karışık, gözler mahmur dudaklar kuru kaşların bitiminde beliren bir kaç kırışık……Mavi elbisen üzerindeydi üstelik, saçların omuzlarına dağılmıştı, gözlerinde o bakış, belli ki az önce ağlamıştı, kahretsin..Tam da yaklaşmışken dudağında saklı tuz tadında nem’e..

Kalktım televizyonun düğmesine bastım sonra…Bir haber takıldı zihnime..
Yoksul çocukların listesini isteyen bir adam okul yönetimiyle gezdiği sınıflardan birinden küçük bir kız çocuğunu kaçırmış..Göz göre göre..
Bu kadar rahat yani..Bu kadar pervasız..Bu kadar alçakça..Şimdi bu
..

Devamını Oku
İhsan Uncuoğlu

Avrupa Tesbih Taneleri
Avrupa Tesbihi/1

Zenginin malı
Züğürdün çenesi
Gargara denizi
Ekmek Teknesi,
..

Devamını Oku
Ramazan Özütürk

Bu vatanda yaban yüze ne gerek
Kendi kendimize yabancımız var
Vatan davasında tuş olmuş yürek
Çağın derininden çıbanımız var

Medeniyet verdik dış odaklara
Balta vurduk göz oyan budaklara
..

Devamını Oku
Ali Uzun

Hal bilenle olam haldaş,
La Almanye la gurbayte.
Bıraktın gittin be yoldaş,
La Almanye la gurbayte.

Yuvamın sahibi gitti,
Yokluğu beni tüketti,
..

Devamını Oku
Bayram Kaya

Sofu Robert, 1022'de piskoposlar ve baronlar kurultayından; “”sapkınlar yakılacaktır”” diye karar çıkartır. Özgür düşünce cenderededir. Yağma, ölüm, korku, tırsma kol gezmektedir. Engizisyonun sanıkları, yaşlı, hasta, güçsüz, sakat, kadın erkek, çocuk olabilmektedir. Çocukları, ana babaya karşı şahitlik etmesi gözü dönmüşlüğü içinde davranılırdı. Bunlar yetmez gibi, işkenceler, dar ağaçları ve alevli meşalelerle de zulüm ve öldürme ayyuka idi.

Özgür düşünme artık sadece sapkınlarla! (heteredoks kesim) * skolâstiklerin düşünce çarpışması değildir. 13. yüzyılda Bacon “”deneysel bilim”” demiş, yalnızca deneyin doğrulayıcı olduğunu söylüyordu. Bu söylemle, öylesine bir sarsıntı yaratılır ki, faturası; Bacon'a yalnızlaştırılmaya, kimse konuşturulup ilişki kurdurulmamaya, yani tecrit edilmeğe mal olmuştur. Buda bir çeşit aforozdu.

1346'da “”Olasılığın basit bağıntısından nedensel bağıntılar çıkartılmıştır”” diyen Nikolas d' Autrecourt kilisenin temellerini sarsmıştır. Tabii ki, kilise; yazılarının yakılmasına karar vererek, gülümseyen; sözde müşfik yüzünü göstermiştir!

Oresme 14. yüzyılda yerin günlük devinimlerinden bahisle, analitik geometrinin temellerini atmıştır. Ne demekti bu? Dünya düz ve Kudüs tam Dünya'nın ortasına denk geliyordu. Böyle diyordu kilise, var mıydı Tanrı buyruklarına aykırı konuşmak!
..

Devamını Oku
Bilal Özcan

Ol ehl-i dalaletin, ol karanlığını boğacak,
Güneşe emsal güneş, garbe inat; garpten doğacak.

Dalalet: Güç olmak, şiddet, izdiham, zahmet, sıkıntı, dalalet, sapıklık, sakınlık, cehalet, bilgisizlik, gaflet, sapkınlık,

Ehl-i Delalet: Delaletin ehli olan

..

Devamını Oku