Aslında okurların pek çoğunda genellikle bir "konuyu okumaya hazır oluş yoktur". Sanki gündelik aşinalığın içinde bir duygu seli okur gibi her yazıyı okumaya yöneliyorlar. Bu kez de açık yaz. Anlaşılır yaz. Halkın seviyesine göre yaz deniyor.
Bir okurun aşina olmadığı yazı tipine ve anlatım tipine yönelim yapması yanlış mı? Kesinlikle hayır. Yeter ki okur karşılaştığı eksikliğini anlaşılır yaz demek yerine eksikliğini ölçüştüğü noktayı ikameye hazır olsun. Üstelik te düşünce fikir yazıları ise fikir yazıları öyle duygusal yazılar okunur rahatlığında ve tatlılığında değildirler.
Başta sıkıcı eziyet vericidir. Yazı satır satır kim, kez düşüne düşüne tekrarlarla okunduğunda tadına doyum olmaz. Fikir yazısı tıpkı bir duygu yazısın keyfiyetine dönüşerek yeni bir keyfiyet ortaya koyar. Düşünce yazılarının konularına hazır olmayış okurdaki çok büyük eksikliktir. Hemen hiç tereddüt etmeden ön yargılarıyla konuya karşı koyarlar. Konuya karşı oluş yanlış değildi. Yanlış olan bilgi sahibi olmadan ön yargılı fikir sahibi olunmasının yanlışlığıydı.
Bu tür okurlar anlayamamayı bir anlama eleştirisi gibi ortaya koyarlar. O zamanda siz belli bir düzey olgunlaşmalarını beklemekten başka cevap verme gereği bile duymazsınız. Gelelim ana konumuza.
ne ayıldım
ne ayılabilirim
ne ayılmak isterim
başım ağır
dizlerim parçalanmış
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta