Başındayım ıssız bir sokağın,
Sesin kulağımda karanlık bir yığın.
Sokak lambaları bile küsmüş gidişine,yanmıyorlar artık;
Sana çıkmaz caddelerim,karanlık
Yaban kalmış gülüşüne, bu gözler ne yazık
Nasıl bir kavga ki bu yok bir galibi,
Derin bir çukur gönülde,görünmez dibi.
Tutunmak,yardan sarkıtılan,kıldan ipe
Seni sevmek güneşi okşamak kadar zor.
Kafi sonsuz sevmeye bir anlık tesirin,
Söyleyin yağmura, yağmasın delice
Islatmasın saçlarını,dolmasın avuçlarına damlaları
Eğer sırılsıklam olacaksa aşktan olmalı
Söyleyin havaya, dolmasın ciğerlerine
Her nefesi aşk onun, aşk dolsun hücrelerine
Söyleyin aynalara ,aksetmesin dünyaya
Güneş küser semaya ve
Kasvetle karışmış bir rutubetin keskin kokusu
Hasretle barışmış solmuş bir betin
Gözlerinle yarışan koyu bir elaya karşı koyuşu
Çöl kesilen bir kursağın,
Bir nefes ötesindeki deryaya rağmen susuşu
Sabrın doruk noktasında,
Her yadın içinde bir sen oluşu
Yasınla baharında tükenen bir ömrümü
Sonu olmayan bu sevda sömürünü
Çatışından anlaşılan kaşını
Sürün dercesine bakışını
Zehredercesine yazımı kışımı
Seller misali yüreğe akışını
En hain endamını takışını
Yeller gibi yaprak kuruntularını asfalttan savuruşunu
Unutur mu bu gözler
Unutur mu bir şair,
Şiirini kendine mezar eden bir kadını,
Asla, hatrından çıkarmaya tenezzül bile etmez
Binlerce lisan, lügat bilsem seni anlatmaya, dilim yetmez
Sus, kıpırdamasın dudakların sakın!
Ta ki dilinden dökülen her söz
Sebebidir saç tellerimdeki akın
Sürün en güzel kokuların
En değerli cevherlerini takın
Takati kalmadı gönül ordularımın
Terk edip gidişine gözlerimi yummuşum,
Böyle rüsva olmayı bahtım sanmışım.
Ağlamış senelerce gülmeyi unutmuşum
Zalim senin kalbini tahtım sanmışım.
Mucidi yar olan bir ızdırap ki; muamma!
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!