Biz kim miyiz?
Belki artık şaşırmaktan yorulmuş, bu yüzden de kendimize küsmüş, yapmaktan çok yapamadıklarına bahaneler arayan insanlarız… Hep küskünleri oynamışız hep geriye dönmeyi düşlemişiz tarihin sürekli akan ırmağında, hep arkamızı dönmüşüz aydınlığa ve ya aynı yöne baktığımız insanların gözünün üstünde kaş aramışız ya da ardımızdakileri kirletmişiz ayaklarımızdan sıçrattığımız çamurlarla ya da ezmişiz insanları bir böcek gibi aynı ayaklarla, yetmeyince tanklarla, silahlarla…
Her dönemde insan olmak ne kadar basite indirgenmiş ya da insan olma hakkını almak…
Yağmalamak meşru bir hak mı ellerimizde? ! ...
Ve Amerika yağmalama hakkını elinde bulunduran ülkelerden biri ve yağma deyince ilk akla gelen emperyalist ülke her nedense(!) . Ve Amerika’da Grand Canyon’un kızıl kayaları artık öksüz, tıpkı bugün Irak’ta yakılan ağıtları dinleyen yıkıntılar gibi…
Bir dilimi zehir zıkkım
Bir dilimi candan tatlı
Masallarla indi yere
Sebil oldu cümle hikâyelere
Kara kara kazanlarda kaynadi
Uygun adim yuruyor ölüler,
neft kuyularina bire birer...
gercekten cok etkilendim, dost.. yureginze saglik
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta