Çalıdan başı çıksa
Haki tüylü tavşanın
Fani bakışlarım tüfeğin horozunda
Bir lahza emanet dursun derim
Masumiyetinde bir eliflik hüznü çoğaltsam
Can havliyle uzanır ellerim
Yuvada oynaşan yavrulara
Gözlerim görmez olur
Şefkat pınarlarını
Günah ırmağına koşar
Paytak ayaklarım
Doludizgin
Avcıdır benim adım
Baba mesleği kalmış bana
Zebunu olduğum bitmez arzuların
Bir atımlık avcısı olsaydım
Böyle fanilere
Korku salmazdım
Bir ermişe yoldaş olmadan
Çok önce
Koştum dere tepe
Düz oldu yokuşlar bana
Bir kuş kanat çırpsa
Haydi, düş peşime dercesine
Altı aylık yolları bir adımda alırdım
Derman kalmayan dizlerimle
Avcıydım avlandım
Hırs mazgallarından
Bir kelepçe taktı boynuma
Yedi süvarili dik başlı atım
Durmak bilmeyen
Koşu yollarında
Bilseydim avlanmanın
Gaflet soluyan yedi renginde
Günah biriktirmenin tarifsiz ızdırabıyla
Esaretini sayardım
Gönül zindanında her gece
Sonra solmadan açardım
Gülşenin subh-u mesa bahçesinde
Yediveren gül misali
Dağları bir basamak gibi çıkardım
Engin denizlere bir filika olur kollarım
Ram olduğum dalgalar
Kement atardı geceye
Mimoza alır beni yüreğinde
Büyütürdü sere serpe
Şehrin parklarında kaybolmuş
Bir çocuk düşe kalka gelirdi bana
Umudu ödünç aldığı
Masal kahramanlarından habersiz
Geceyi gözyaşımın tekin olmayan
Yorgun kollarında geçirirdi
Bir mevsimlik bahar muştusuyla Ramazan YILDIZ
17.12.2006
Saat:22.43/Darende
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta