Yüzü aya benzer bir güzel gördüm.
Sır oldu bir anda kaybolup gitti.
Keşke görmeseydim beni eritti.
Avcısından ürkmüş ceylan gibiydi
Yakışmış kendine çatık kaşları
Müstesna güzellik yoktur emsali.
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Maziye hüznlü bir iç çekiş.........
Hüzünler şiirinize yakışmış, yüreğinizden uzak kalsınlar Üstad.
selamlarımla.
Sanki biraz dertli boynu büküktü.
Korktuğu belliydi biraz döküktü.
Yüzünden belliydi yaşı küçüktü.
Avcısından ürkmüş ceylan gibiydi.
Güzel bir şiir olmuş kaleminize sağlık tebrikler.
Ekrem
Güzel bir siir okudum.. Saygilarimla..
Hanau-Almanya Perinur Olgun
İnsan ömründe çok derin izler bırakan dönemler ve anılar varedır boşa dememişler zaman olur hayali cihana değer diye kutlarım sevgili dost çok güzel bir anlatım ibretlik elinwe sağlık selam ve sevgilerimle
Çok hoş..zarif işlenmiş dizeler...
saygımla efendim
Yüzü aya benzer bir güzel gördüm.
Sır oldu bir anda kaybolup gitti.
Keşke görmeseydim beni eritti.
Avcısından ürkmüş ceylan gibiydi
Yakışmış kendine çatık kaşları
Müstesna güzellik yoktur emsali.
Yüksek voltaj elektrik misali.
Çarptı beni ürkek ceylan gibiydi.
Sordum sual ettim bulam izini.
Aslı nedir bilmem cinmi hurimi.
Bulmadan kaybettim büktü belimi.
Avcısından ürkmüş ceylan gibiydi.
Duydumki meskeni değilmiş burda
Bilmem şehirlimi yoksa taşrada.
Anladım bununla başım belada.
Avcısından ürkmüş ceylan gibiydi.
Sanki biraz dertli boynu büküktü.
Korktuğu belliydi biraz döküktü.
Yüzünden belliydi yaşı küçüktü.
Avcısından ürkmüş ceylan gibiydi.
Gençliği anlattım dizelerimde.
Hatırası kaldı eserlerimde
Hepsi gelip geçti kaldı geride.
Geçen senelerim hafta gibiydi.
hocam tebrikler yüregine saglık saygıalrımla yıldırım şimşek
çok güzeldi dost.
' Gençliği anlattım dizelerimde.
Hatırası kaldı eserlerimde
Hepsi gelip geçti kaldı geride.
Geçen senelerim hafta gibiydi.'
kimi anlar öyle derin izler bırakır ki yürekte, unutulası zor zamanlardır akla düşünce...
ve bazen öyle bir çığ olur ki gönülde, sığmaz feryat olurcasına dolanır kaleme...
beğenerek okuduğumu tam puanımada ekleyerek ifade etmek isterim.
teşekkürler paylaştığınız için
saygılarımla
Bu şiir ile ilgili 17 tane yorum bulunmakta