Kolay gelsin diyelim yazalım bir hikâye
Kültüre bir hizmettir bundan güdülen gaye
Avcı Ahmet adında diye biri yaşarmış
Sabah erkenden kalkıp av peşine düşermiş
Yine günün birinde erken başlamış işe
Beyaz bir yılan görmüş dağda şıkmış güneşe
Önce kendi kendine yapmış şöyle bir plan
Gayet sesiz olayım uyanmasın bu yılan
Onun için vazgeçmiş o gün ki av işinden
Nöbet tutmuş orada ayrılmamış başından
Hayvanlardan birisi ona verirse zarar
Usta avcı olsam da sonra ne işe yarar
Bu yılanın hayatı bana teslim elbette
Deyip hemen orada ve başlamış nöbete
Oku takmış yayına etrafları dolaşmış
Kara bir yılan gelmiş ak yılana dalaşmış
Ahmet bunu görünce gayet kızmış olana
Hemen yayını germiş hedeflemiş yılana
Hedef karayılandır öyle bir hesaplamış
Ok hedefi şaşırmış ak yılana saplanmış
Beyaz yılan vurulmuş karayılan tez kaçmış
Ahmet gayet üzülmüş sanki kendinden geçmiş
Bu olayın ardından Ahmet dalar derine
Gayet üzgün bir halde döner gelir yerine
Avcıların mekânı ora imiş elbette
Gelirlermiş orada dalarlarmış sohbete
Ahmet üzgün bir halde hemen girer içeri
Ondan önce gelenler derler Ahmet gel beri
Ahmet gelmez beriye gider tutar bir köşe
Tüm avcılar bakarlar yüzünde yok hiç neşe
ve sorarlar Ahmet’e nedir Ahmet bu derdin
Ne uğradın sen bize nede bir selam verdin
Ahmet derki avcılar bugün bozuk moralim
Durum böyle olunca nasıl selam verelim
Dediler ki kardeşiz derdin nedir de bize
Çaresini bulalım gelmiş iken yüz yüze
Ahmet tek tek anlatır yaşadığı olayı
Üzüntümün sebebi işte bundan dolayı
Avcı arkadaşlara böyle söyler halini
Ve oradan ayrılır tutar evin yolunu
Hanım derki gel Ahmet işte yemeğin hazır
İştahım yok be hanım ondan dilemiş özür
Karısına diyor ki yatmak isterim hanım
Bu gün biraz yorgunum bir şey istemez canım
Peki, nasıl istersen derki ona karısı
Kapısını çalarlar tamda gece yarısı
Ahmet açar kapıyı bakar iki jandarma
İfaden var diyorlar haydı gidelim durma
Tamda gece yarısı Ahmet düşüyor öne
Kendiside bilmiyor götürürler ne yöne
Karanlıktan giderken yanaşırlar bir dağa
Gece vakti kimse yok bakar sola ve sağa
Neden böyle katlandın avcı sen bu zahmete
Bilir misin biz kimiz soruyorlar Ahmet’e
Senin için gelmişiz buralara yalınız
Jandarma da değiliz biz aslında yılanız
Bugün yaralamışsın şahımızın kızını
Şah gönderdi bizleri geldik bulduk izini
Önce geldik girdik biz ayakkabı içine
Ayağından sokardık zehir çıksın saçına
Toplantıda konuştun kulak verdik bir daha
Baktık senin suçun yok haber verdik biz şaha
Şahımızın emridir seni biraz görecek
Senden memnun kalmıştır bir mükâfat verecek
Biri derki Ahmet’e kulak ver sen sözüme
Şah derse ki arzun ne deki tükür ağzıma
Daha fazla konuşma ne verirse sen yeme
Arzum budur efendim başka bir şey de deme
Ahmet sordu onlara tükürmek neyin nesi
Hayvanların dilinden bileceksin manası
O an derler Ahmet’e dağa çevir yüzünü
Şahmeranın yanında Ahmet açar gözünü
Ahmet olan biteni tek tek anlatır şaha
Böyle işe karışmam yemin olsun bir daha
Şahmeranda Ahmet’ten gayet memnun olmuştur
Avcı Ahmet orada mükâfatın almıştır
Bu ne haldır ey Ahmet eğer olursa soran
Sır söylersen ölürsün diyor ona şahmeran
Şah diyor ki onlara alın bunu siz yine
Hiçbir zarar vermeden teslim edin evine
Avcı Ahmet evine geri döndükten sonra
Yapacağı av işi hepten düşüyor zora
Nerede bir av bulsa hedeflerse okunu
O av dile gelirmiş anlatırmış hakkını
Ahmet demiş kendine artık bitti bu dava
Oku yayı bırakmış daha çıkmamış ava
Bundan sonra kendine yeni bir iş aramış
En güzel iş çobanlık bundan tek karar kılmış
Ve demiş ki karısı bana sırrını söyle
Çok sevdiğin bu işi niye bıraktın öyle
Önce demiş söylemem buna kararım karar
Daha sonra vazgeçmiş hanım edince ısrar
Demiş Hanım izin ver bugün gidem davara
Akşam eve gelince söylerim ben bir ara
Ahmet koyum güderken görmüş şöyle manzara
Koyunlardan birisi koça gelmiş o ara
Koyun hendek atlamış peşimden gel der koça
Gelsem kuyruğum kopar ölmek istemem hiçe
Koç demiş ki vazgeçtim senden başka koyun çok
Avcı Ahmet miyim ki sanki benim aklım yok
Ahmet dinlemiş koçu sözler gitmiş hoşuna
Ben sırrımı söylemem niye ölem boşuna
Bu olayı görünce Ahmet almış bir hisse
Ve sırrını saklamış daha duymamış kimse
Yazmış oldu Gürkani böyle uzun bir eser
Nerde ilim görürse hemen sözünü keser
Aşık Gürkani
Âşık Enver GürkaniKayıt Tarihi : 14.3.2009 07:14:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!