Avcı ahmet Şiiri - Âşık Enver Gürkani

Âşık Enver Gürkani
846

ŞİİR


16

TAKİPÇİ

Avcı ahmet

Kolay gelsin diyelim yazalım bir hikâye
Kültüre bir hizmettir bundan güdülen gaye

Avcı Ahmet adında diye biri yaşarmış
Sabah erkenden kalkıp av peşine düşermiş

Yine günün birinde erken başlamış işe
Beyaz bir yılan görmüş dağda şıkmış güneşe

Önce kendi kendine yapmış şöyle bir plan
Gayet sesiz olayım uyanmasın bu yılan

Onun için vazgeçmiş o gün ki av işinden
Nöbet tutmuş orada ayrılmamış başından

Hayvanlardan birisi ona verirse zarar
Usta avcı olsam da sonra ne işe yarar

Bu yılanın hayatı bana teslim elbette
Deyip hemen orada ve başlamış nöbete

Oku takmış yayına etrafları dolaşmış
Kara bir yılan gelmiş ak yılana dalaşmış

Ahmet bunu görünce gayet kızmış olana
Hemen yayını germiş hedeflemiş yılana

Hedef karayılandır öyle bir hesaplamış
Ok hedefi şaşırmış ak yılana saplanmış

Beyaz yılan vurulmuş karayılan tez kaçmış
Ahmet gayet üzülmüş sanki kendinden geçmiş

Bu olayın ardından Ahmet dalar derine
Gayet üzgün bir halde döner gelir yerine

Avcıların mekânı ora imiş elbette
Gelirlermiş orada dalarlarmış sohbete

Ahmet üzgün bir halde hemen girer içeri
Ondan önce gelenler derler Ahmet gel beri

Ahmet gelmez beriye gider tutar bir köşe
Tüm avcılar bakarlar yüzünde yok hiç neşe

ve sorarlar Ahmet’e nedir Ahmet bu derdin
Ne uğradın sen bize nede bir selam verdin

Ahmet derki avcılar bugün bozuk moralim
Durum böyle olunca nasıl selam verelim

Dediler ki kardeşiz derdin nedir de bize
Çaresini bulalım gelmiş iken yüz yüze

Ahmet tek tek anlatır yaşadığı olayı
Üzüntümün sebebi işte bundan dolayı

Avcı arkadaşlara böyle söyler halini
Ve oradan ayrılır tutar evin yolunu

Hanım derki gel Ahmet işte yemeğin hazır
İştahım yok be hanım ondan dilemiş özür

Karısına diyor ki yatmak isterim hanım
Bu gün biraz yorgunum bir şey istemez canım

Peki, nasıl istersen derki ona karısı
Kapısını çalarlar tamda gece yarısı

Ahmet açar kapıyı bakar iki jandarma
İfaden var diyorlar haydı gidelim durma

Tamda gece yarısı Ahmet düşüyor öne
Kendiside bilmiyor götürürler ne yöne

Karanlıktan giderken yanaşırlar bir dağa
Gece vakti kimse yok bakar sola ve sağa

Neden böyle katlandın avcı sen bu zahmete
Bilir misin biz kimiz soruyorlar Ahmet’e

Senin için gelmişiz buralara yalınız
Jandarma da değiliz biz aslında yılanız

Bugün yaralamışsın şahımızın kızını
Şah gönderdi bizleri geldik bulduk izini

Önce geldik girdik biz ayakkabı içine
Ayağından sokardık zehir çıksın saçına

Toplantıda konuştun kulak verdik bir daha
Baktık senin suçun yok haber verdik biz şaha

Şahımızın emridir seni biraz görecek
Senden memnun kalmıştır bir mükâfat verecek

Biri derki Ahmet’e kulak ver sen sözüme
Şah derse ki arzun ne deki tükür ağzıma

Daha fazla konuşma ne verirse sen yeme
Arzum budur efendim başka bir şey de deme

Ahmet sordu onlara tükürmek neyin nesi
Hayvanların dilinden bileceksin manası

O an derler Ahmet’e dağa çevir yüzünü
Şahmeranın yanında Ahmet açar gözünü

Ahmet olan biteni tek tek anlatır şaha
Böyle işe karışmam yemin olsun bir daha

Şahmeranda Ahmet’ten gayet memnun olmuştur
Avcı Ahmet orada mükâfatın almıştır

Bu ne haldır ey Ahmet eğer olursa soran
Sır söylersen ölürsün diyor ona şahmeran

Şah diyor ki onlara alın bunu siz yine
Hiçbir zarar vermeden teslim edin evine

Avcı Ahmet evine geri döndükten sonra
Yapacağı av işi hepten düşüyor zora

Nerede bir av bulsa hedeflerse okunu
O av dile gelirmiş anlatırmış hakkını

Ahmet demiş kendine artık bitti bu dava
Oku yayı bırakmış daha çıkmamış ava

Bundan sonra kendine yeni bir iş aramış
En güzel iş çobanlık bundan tek karar kılmış

Ve demiş ki karısı bana sırrını söyle
Çok sevdiğin bu işi niye bıraktın öyle

Önce demiş söylemem buna kararım karar
Daha sonra vazgeçmiş hanım edince ısrar

Demiş Hanım izin ver bugün gidem davara
Akşam eve gelince söylerim ben bir ara

Ahmet koyum güderken görmüş şöyle manzara
Koyunlardan birisi koça gelmiş o ara

Koyun hendek atlamış peşimden gel der koça
Gelsem kuyruğum kopar ölmek istemem hiçe

Koç demiş ki vazgeçtim senden başka koyun çok
Avcı Ahmet miyim ki sanki benim aklım yok

Ahmet dinlemiş koçu sözler gitmiş hoşuna
Ben sırrımı söylemem niye ölem boşuna

Bu olayı görünce Ahmet almış bir hisse
Ve sırrını saklamış daha duymamış kimse

Yazmış oldu Gürkani böyle uzun bir eser
Nerde ilim görürse hemen sözünü keser

Aşık Gürkani

Âşık Enver Gürkani
Kayıt Tarihi : 14.3.2009 07:14:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Âşık Enver Gürkani