Gel dediler, geldim
Git dediler, gittim
Dur dediler, durdum
Peki, sonrası ne? Olacak
Atla dediler, atladım
Zıpla dediler, zıpladım
Koş dediler, koştum
Acaba, Sonuç ne? Olacak
Vur dediler, vurdum
Kur dediler, kurdum
Sor dediler, sordum
Dostlar, sizce ne? Olacak
Dediklerinizi, duyar gibi oldum
Sonuç, avanak olacak
İşte hayatlarımız
Hep avanaklıkla geçti.
10.02.2011
Fikret Gürsoy
ARAŞTIRMACI-YAZAR-ŞAİR-PROGRAMCI
Kayıt Tarihi : 10.2.2011 06:07:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Kocacııığııım' demiş.. ‘Rüyamda ne gördüm biliyor musun, aksam eve elinde cok şı...k paketlenmi bir kutuyla geliyorsun, ben paketi heyecan içinde açıyorum, ve içinden ne çıkıyo biliyo musun? .. BİR İNCİ KOLYE..! ! ! Sence bunun anlamı ne olabilir? ? ? ' Adam gülümsemiş: 'Bu akşam öğrenirsin sevgilim...' Ve adam akşam eve gelmiş, elinde gayet şık paketlenmiş bir kutu... Kadın gözlerine inanamamış 'Kocacııığıımmmmm sen bir harikasın! ! ! ! ! ! ' diye paketi alelacele açmış,.Ve kutunun içinden ne çıkmış dersiniz? ? ? ? ? RÜYA TABİRLERİ KİTABI MSG (ÇİN TUZU) DENEN ZEHİR Knorr un hazır çorbalarının üzerinde,hiç bir koruyucu madde içermez' yazıyor diye alıyordum.Özellikle son çıkardıkları çorbalar çok kolay yapılıyordu ve gerçekten de çok lezzetli oluyordu.Bu maili okuduktan sonra hemen mutfağa gidip Knorr çorba paketlerinin içeriğine baktım.Maalesef içeriğinde MSG denilen madde var ''' MSG Nedir..? ? ? ''' Dikkatlice Okuyalım ve Paylaşalım...! ar. Utanmadan Sağlık Bakanlığı’nda bunu onaylayıp 'Türk Gıda Kodeksi’ne uygundur'izni veriyor.Şimdi anlıyorum ki ince bir çizgiye dikkat etmek gerekiyor.Şöyle ki 'hiçbir katkı maddesi yoktur' la' hiçbir koruyucu madde içermez'dikkat etmediğimiz ama çok önemle dikkat etmemiz gereken iki ayrı ama önemli bilgi..Sizlerle paylaşmak istedim... ÇOK Önemli: Bu msg denen illeti piyasalarda, daha masum bir ifade tarzı olsun diye ÇIN TUZU adıyla satıyorlar. Piyasada bazı dönerciler de bunu kullanıyorlar. O kadar lezzetli oluyor ki, bir döner yiyeceğine 2–3 döner yiyesin geliyor. Ayrıca ithal olarak gelen BUTUN GIDA MADDELERİNDE BU MSG VAR (Peyniri, eti, konservesi vs vs.) MSG NEDİR? ... MSG adında bir yiyecek katkı maddesi var. MONO SODYUM GLUTAMAT Yiyeceklere katıldığında, o yiyeceğin tadının beyin tarafından güzel Olarak algılanmasını sağlıyor. Tatlı, tuzlu, acı fark etmiyor. Hangi yiyeceğe katılırsa lezzetliymiş gibi geliyor. O yüzden gıda üreticilerinin birçoğu MSG’ yi karlı olduğu için kullanıyorlar. MSG ZARARLI MI? Buna okuduktan sonra siz karar verin. Bu madde Nörotiksin. Sinir hücrelerine zarar veriyor. Merkezi sinir sistemi tahribatı ve buna bağlı olarak ALZHEİMER, PARKİNSON, HUNTİNGTON hastalıkları, SAR (Epilepsi) Retinal dejenerasyon (Göz retina tabakası hasarı) Yağ birikimi, doyma mekanizmasında bozukluk, obezite. Büyüme hormonu baskılanması. Pankreas hasarı, insülinde artış ve buna bağlı diyabet. Böbrek ve karaciğerde ciddi hasarlar. Bu madde hamilelerde plasenta bariyerini geçebiliyor, anne karnındaki bebek de aynı tahribatlara maruz kalıyor. Özellikle çocuklarımızın hatta büyüklerin de çok severek yediği Cips’lerde çok kullanılmakta. Hazır köfte harçları, Et suyu tabletleri, Hazır çorbalar, Dondurmalar, renkli yoğurtlar ve benzeri bir çok üründe var. Şimdi diyeceksiniz ki, Madem bunca zararı var, neden kullanıyorlar? . Küreselleşen dünyada, ticaret de küreselleşti. Küresel ticaret devleri insaf, merhamet gibi duygularla asla çalışmaz. Onların amacı çok kar etmek, çok daha büyümektir. Bu mamuller, albenisi olan renklerde ve janjanlı ambalajlarda sunulur. Televizyon, gazete ve duvar reklâmlarında onlara sıkça rastlarsınız. Sadece maddesel tadıyla değil, görsel yollar ile de beyinlerimize kazınır adeta. Basit bir hesap yaparsak, ucuz zannedilen bu ürünleri çok pahalıya tükettiğimizi görürüz. Mesela Cips. Semt pazarlarında 3 kg. patatesi 1 TL ye alabilirsiniz. Oysaki 50 gram CİPS 1 liradır. Yani 1 kg. Cipsi, 20 ytl. Den tükettiğimizin farkında bile değiliz. Olumsuz etkileri de cabası. bu mamulleri üretenler! .... Kendi ürettiklerini asla yemezler, içmezler. Onların gıdaları organik ve doğaldır. Son zamanlarda organik tarım yapan çok güçlü özel şirketler türedi, burada itina ile yetiştirilen ürünleri semt pazarlarında göreniniz var mı? Ben henüz rastlamadım. Gelelim genel sağlık boyutuna; Son 25 yıla dikkatle göz atacak olursak, çocuk yaşta diyaliz cihazına bağlı yaşamaya mahkum edilenler, çok küçük yaşta şeker hastalığı ile tanışan çocuklar, obez çocuklar, asabi çocuklar, 9-10 yaşında buluğ çağına girenler, çeşitli nedenlerle engelli doğanlar ve bu sayının ülke nüfusunun % 12'sine çıkması ve benzerleri. Ve sizlerinde aklınıza gelebilen yeni hastalıklar. Hastalıkları üretenler, ilaçlarını da ihmal etmediler. Bu da madalyonun diğer karlı yüzüdür. Karbondioksitli meşrubatlardan, sakıncalı hazır gıdalara varana kadar birçok yerde çeşitli uyarılar yazıldı, çizildi. Durumun ciddiyetini anlayabilenimiz var mı? Bu sorunun cevabı, tüketim miktarıdır. Şimdiki eğitim sistemimiz endüstri, tarım, genel kültür alanında yetersiz kaldığından, yeni nesiller tehlikenin farkında değildirler. Emperyalist devletler, egemen olmak istedikleri toplumun eğitimli olmasını istemezler. Onlar için önemli olan kendi halkları ve elde edeceği yeni sömürü kaynaklarıdır. Her yıl eskiyen, yaşam kaynakları azalan, küresel ısınma ile kuraklık tehlikesi yaklaşan bir dünyada, Küresel güç olan emperyalist devletlerin acımasızlığının arttığı bir dünyada, Dengelerin ve haritaların değiştirilmek istendiği bir dünyada yaşadığımızı asla unutmamalıyız. Dünyanın en güzel coğrafyasında yaşadığımızı da asla unutmamalıyız. Gelin bu güzelim yurdumuza hep beraber sahip çıkalım. YARIN ÇOK GEÇ OLMADAN! BASINDAN
TÜM YORUMLAR (23)