Yasaklardayım sensizlik benliğime çöktüğü an
Düşlerle savaşan virane geceler koynuma mesken
Masum misafirdi ayrılık tablon
Ve üstüne eklediğin susmaların kuru gürültüsü
Fıtrattır akıyor şah damarımda gözlerinin derinliği
Bu şehir türkü şiir yabancı kör ve hüsran
Kalk gidelim buralardan yar kalmamış ahu da füsun
Cananım elini uzat soluğa hasret sokaklara kaçalım
Kör gök ‘ü omzumuzda taşıyıp karanlık mahşeri aşalım
Yar sen bana ben sana varana dek
Gamı rendeleyip şaraba hapsedelim
Tut Ellerimi Yar
Tut ellerimi bırakma yar
Gece düşlerle birlikte bizim olsun
Bırakırsan
Yanağında üşüşen buseler ağlar
Saçların ellerimde yorgun kalır
Gamlı sazımın name kokan teline
Vuruyor her gece sefa yüreğim
Hırkamı alıp çıkıyorum yoktan serseri
Küsmüş günler üzerimde yığın
Kimsesiz şehirler içinde yaşlandı bu ben
Can yastığım yok gönül yorganım sürgün
Kaçış Yok Anla
Yüreğin mi tuzak sana sen mi tuzaksın yüreğine
Uzaklar mı yakın yakınlar mı uzak
Seni sevene mi tapmalı senin sevdiğine mi
Hayat mı yön verir sana sen mi yön verirsin hayata
Hangi tuzak hangi yakın hangi uzak hangi aşk acı verir sana
Pencereden Dışarıya bakıyordum.
Bir kuş girdi içeriye
Öylece baktım.
Davetsiz misafir gibi çekine çekine ilerliyordu.
Beni fark etmeden bana doğru geliyordu.
Yaklaştıkça gözlerimi ondan alamıyordum,
Elinde tutamadığın paralara hiç üzülme,
Yerinde ve ya değil harcandı gitti?
Ama küçükken biriktirdiğin arkadaşlıklar,
Büyüdüğünde kaybettiğin dostlar,
Hayata bakış açını değiştirebiliyor?
Para her zaman gelip geçiyor,
Sokakların en tenha yıllarında
Çocukluğumuzun coşkulu günleriydi
O zamanlar çok zengindik
Umut bahçelerimiz hektar hektardı
Uzun bir ipe bağlamış olduğumuz
Her köşesini açtığımız poşet
Tam da yaklaşmıştık mutluluğa!
Tutamadık,
Elimizden kaydı, yuvarlandı uçuruma.
Mutlu muyuz, Kim ne kadar mutlu?
Söylesene gözü yaşlı gökyüzü,
Sevinçlerimizi elimizden niye aldılar?
Hangi kitapta yazılıydı da okuyamadık
Katillerin ismini?
Taze gülüşlü çocukları kim çaldı bizden?
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!