Çocukken,
Bindiğim atlı karıncam,
Horozlu şekerim,
Düdüğüm.
Düttürü dünya hey gidi gençlik,
İlk çiçeklenmeler,
İlk kaçışlar,
Olmamışlıklarla birlikte büyüyen sevdalar,
Tekrar tekrar başa sarılarak dinlenilen şarkılar..
İllaki o nakaratta takılmalar
O nakaratta,
Ne varsa o nakaratta?
Oda o nakaratta
Kendini başa sarmakta.
Bahar geçer ömürdende,
Her rengini kalbinin bir tarafına sürterek geçer.
Elleri cebinde uslu uslu geçmez hiçte.
Hey gidi hey heyleri savurursun
Duyan olmaz artık,
Mevsim sonbahar,
Aylardan Eylül'se,
Ve sen sarı yapraklara gözünü diktiysen,
Yüreğine damla damla yağmur yağıyorsa,
Saçların savruluyorsa esen rüzgarla
Ne yapacağını bilmeden?
Hiç bozuntuya verme,
Sok ellerini cebine,
Aç bir müzik,
Otur o sarı yaprakların arasına,
Bir kahve molası ver herşeye...
Seni o kahvenin buğusunda bekliyor,
Bütün anıların...
Mine Yılmaz Sevinç
25.Eylül.2022
23:27
Kayıt Tarihi : 30.5.2025 00:18:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!