Aklımı sende bıraktın
Üstü ipekten altı pamuktan dediler seni sorduklarım
Öyle güçlüsün ki sanki tanrılardan kopup düşmüş
Sonra yüklenip bu kof dünyayı omuzlarına, küçülmüş…
Sanmışlar!
Küçülttük sanmışlar seni, haksızca köpürüp
Olacakları bilip ışıltının harelerini görüp
Atlasıma karışacaksınız ve kapakları altında ezilip büzülüp
Bir apollon bir tarih olurken sen; ve onlar
Ciltlerin altında kalmış lanet olası tozlar
Onlara gülerek sordum, anlamadı uçuşan zerreleri
Uçuşan akılları, zift dolu fikirleri
Sordum sahiden! düşünseler alırlar mıydı karşılarına acaba seni
Korkmadığımı fısıldıyor olabilir sana kalbinin peri güdüleri
Oysa yanılıyorlar göremiyorlar bu kızı, kafası tam bi serseri
Zayıf bileklerimle tutmayı deniyorum
Dünümü, yarınları, endişeleri…
Nereler ve kimler saldı bu karabasanları
Sen sanıyorsun harap kitapların önünü ve arkasını
Yolumu gösterecek ışığın hediye,
Bir açabilsem fihrist, ardından hemen ilk sayfanı
Aklımı sende bırakma sadece çıkalım yollara
Bahtsızım diyorsun, sanki benim şansım kaza ara
Sana duyduğum saygı almış olabilir mi, başımı aklımdan acaba
Üfleyelim şimdi tüm toz tanelerini
Yok edelim, hiç edelim !
Herkes baksın işine ve sonra güç yetiremedikleri bu adama
Sen sen ol sakın aklımı sende bırakma.
Kayıt Tarihi : 14.11.2022 15:52:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!