Atlas Şiiri - Nevzat Kırkpınar

Nevzat Kırkpınar
33

ŞİİR


7

TAKİPÇİ

Atlas

.

I. Avrasya

kalbimi iste, vereyim
ama taşıyamaz o’nca kanı, vazgeç
bu kalp bu bedende yorgun ve yaralı
hasret kervanı bekler ayak ucunda
vuslat damarları tıkalı

ciğerime iki paket tütün çekerim her gün
her akşam iki kadeh kulüp rakısı
kerahet vakti ağrılarımı emzirir incir bardakları
ben uyurum, uyumaz devlet başım
sızlar bedenim uykularımda

II. Afrika

yağmurları kardeştir ormanların,
dünyanın neresine bir damla yağmur düşse
benim çekirdeğim çatlar
bilirim bütün ağaçların nefesi yeşil ve sakin
bu yüzden mavi bağlarım başımı

şimdi hangi toprağın bağrı yanık,
dudakları çatlak
ve kaç çocuk bir damla su için
dil uzatır rüzgara bilirim
varın kuşlar, selam edin bahtı karaya
kimin derisi ak, yüzü kara,
sor bakalım, kimin bahtı kiminden kara

bohçalar doldu gözyaşıyla
son damla düşecek birazdan
ama bulutlar dişi değil, dişli değil aslanları
lakin emanet aldığınız şu canım sıska fil
afrika’daki bütün kardeşlerine kefil

III- Amerika

cambazlar vardı,
iki direk vardı, bir ip vardı
cambazların boynunda siyah muska vardı
ipin üstünde
yürekler oynardı
tel kırılırdı
cambazlar düşmez /di/ kendi gözünden

amerika bayramdı
öyle bakardı afrika

sokağa kim çıksa, yüzünü yıkardı
elini, ellerini saklardı kendi cebinden
sıra sıra çıkarırdı
kurşunu, kalemi
kurşun kalemi
yazardı

amerika bayramdı
öyle okurdu afrika

kara fidanlar vardı
karayel, kara büyü, kara diken
avcılar vardı karga tulumba kara liman
onlarca vardı yüzlerce vardı
gözleri vardı acısız öfkesiz bakan
kinleri kara küplerde mayalanan

amerika bayramdı
öyle yaşardı afrika

üstünü çıkardı çocuklar
örttü derileri/ni
ölülerin/in/ üstüne
açtı karakaplıdefter’ini
merhaba dedi,
merhaba amerika! ..

IV- Avrupa

sinsi köşelerin iflah olmaz bekçisi
tırpan ve kapşon
mum ve heykel
kaç ananın kucağına
kaç çocuğunu veren ve emzirmeyen
kaçını kral ve kralcı
kaçını tavşan ve avcı
kellesine bedel koyan mağrur nişancı

şatolarda şarabın kilidi cengari
mahzenler sır ve küp
çınlar çarpışan kadehler çan-çan
eski şaraplar, eski hesaplar
ikram tabakları istekli
masada manzum bir mektuptur açılan

V- Kutupya

kızım üşüdüğünde adını sen koydun
ana kucağına sığınmanın engin coğrafyası
bilemedim dilin soğuk gerçeğini
şimdi sen orda mısın
soğuk musun hala bize
uzat/ma ellerini orda kalsın

kendini bizden soğut, soğut nefesini
iklimlerin üstünde serin kalsın başımız
ya da koyuver gitsin
başımızdan aşağı dök kaynar suları
ölümün girizgahıdır intihar
kim görecekse o fırtınaları

VI- İnsanya

bütün coğrafyalarda kendi yalnızlığını yaratan varlık
ve bütün yalnızlıkları savaşa çeviren yegane sanık!


mnk: 09 – 03

Bitmeyen Şiirler: Satırbaşı Notları

Yaba Edebiyat Dergisi Sayı: 62 ocak 2010

Nevzat Kırkpınar
Kayıt Tarihi : 16.1.2010 14:42:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Orhan Aslan
    Orhan Aslan

    ANTOLOJİM DE GÖRDÜĞÜM ÇOK BAŞARILI ÇALIŞMALARDAN BİRİSİ OLMUŞ TEBRİK EDERİM SAYGILARIMLA

    Cevap Yaz
  • Sevim Aslanalp
    Sevim Aslanalp

    başka bir tat....düşündüm dizelerinizde gezinirken....tebrikler...teşekkürler efendim.....

    Cevap Yaz
  • Naime Erlaçin
    Naime Erlaçin

    Büyük keyif alarak okudum 'Atlas'ı...
    Özellikle son bölümde, insan ancak bu denli güzel özetlenebilirdi.
    Tebrikler şair...

    Cevap Yaz
  • Yakup Sağlam
    Yakup Sağlam

    sen hiç yatmaz mısın, uyumaz mısın? şiirlerin de senin gibi hala dimdik ayakta...
    bense uzun bir uykuya dalmış, beynim israr ediyor hala uyanmamakta.sy

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (4)

Nevzat Kırkpınar