.
I. Avrasya
kalbimi iste, vereyim
ama taşıyamaz o’nca kanı, vazgeç
bu kalp bu bedende yorgun ve yaralı
hasret kervanı bekler ayak ucunda
vuslat damarları tıkalı
ciğerime iki paket tütün çekerim her gün
her akşam iki kadeh kulüp rakısı
kerahet vakti ağrılarımı emzirir incir bardakları
ben uyurum, uyumaz devlet başım
sızlar bedenim uykularımda
II. Afrika
yağmurları kardeştir ormanların,
dünyanın neresine bir damla yağmur düşse
benim çekirdeğim çatlar
bilirim bütün ağaçların nefesi yeşil ve sakin
bu yüzden mavi bağlarım başımı
şimdi hangi toprağın bağrı yanık,
dudakları çatlak
ve kaç çocuk bir damla su için
dil uzatır rüzgara bilirim
varın kuşlar, selam edin bahtı karaya
kimin derisi ak, yüzü kara,
sor bakalım, kimin bahtı kiminden kara
bohçalar doldu gözyaşıyla
son damla düşecek birazdan
ama bulutlar dişi değil, dişli değil aslanları
lakin emanet aldığınız şu canım sıska fil
afrika’daki bütün kardeşlerine kefil
III- Amerika
cambazlar vardı,
iki direk vardı, bir ip vardı
cambazların boynunda siyah muska vardı
ipin üstünde
yürekler oynardı
tel kırılırdı
cambazlar düşmez /di/ kendi gözünden
amerika bayramdı
öyle bakardı afrika
sokağa kim çıksa, yüzünü yıkardı
elini, ellerini saklardı kendi cebinden
sıra sıra çıkarırdı
kurşunu, kalemi
kurşun kalemi
yazardı
amerika bayramdı
öyle okurdu afrika
kara fidanlar vardı
karayel, kara büyü, kara diken
avcılar vardı karga tulumba kara liman
onlarca vardı yüzlerce vardı
gözleri vardı acısız öfkesiz bakan
kinleri kara küplerde mayalanan
amerika bayramdı
öyle yaşardı afrika
üstünü çıkardı çocuklar
örttü derileri/ni
ölülerin/in/ üstüne
açtı karakaplıdefter’ini
merhaba dedi,
merhaba amerika! ..
IV- Avrupa
sinsi köşelerin iflah olmaz bekçisi
tırpan ve kapşon
mum ve heykel
kaç ananın kucağına
kaç çocuğunu veren ve emzirmeyen
kaçını kral ve kralcı
kaçını tavşan ve avcı
kellesine bedel koyan mağrur nişancı
şatolarda şarabın kilidi cengari
mahzenler sır ve küp
çınlar çarpışan kadehler çan-çan
eski şaraplar, eski hesaplar
ikram tabakları istekli
masada manzum bir mektuptur açılan
V- Kutupya
kızım üşüdüğünde adını sen koydun
ana kucağına sığınmanın engin coğrafyası
bilemedim dilin soğuk gerçeğini
şimdi sen orda mısın
soğuk musun hala bize
uzat/ma ellerini orda kalsın
kendini bizden soğut, soğut nefesini
iklimlerin üstünde serin kalsın başımız
ya da koyuver gitsin
başımızdan aşağı dök kaynar suları
ölümün girizgahıdır intihar
kim görecekse o fırtınaları
VI- İnsanya
bütün coğrafyalarda kendi yalnızlığını yaratan varlık
ve bütün yalnızlıkları savaşa çeviren yegane sanık!
mnk: 09 – 03
Bitmeyen Şiirler: Satırbaşı Notları
Yaba Edebiyat Dergisi Sayı: 62 ocak 2010
Nevzat KırkpınarKayıt Tarihi : 16.1.2010 14:42:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Özellikle son bölümde, insan ancak bu denli güzel özetlenebilirdi.
Tebrikler şair...
bense uzun bir uykuya dalmış, beynim israr ediyor hala uyanmamakta.sy
TÜM YORUMLAR (4)