Piknik seven biri güzelden habersiz bırakabilir mi?
Sorun bu olmalı, tek kişilik bir Karayip bileti
değerlendirmemek olduğunda, esas yanındaki’ni;
Tutamazsın sen başkasını, bilirsin başkaldırıyı.
Bırakmaz gerçek arzu teşbih, tembih bunu et!
Aynı sevecenliği gibi riyanın, bilirsin iyi orda sızmaz!
Teşhis et; bizden doğru değil, bize doğru, varsa lanet;
Fırtınadaki dümen rüzgara uğurböceği yalvarmaz!
Bir sebebi açıklamadığında, mağdur muğlaktadır;
Böyle bir alicenaplık, her çeşit, adalet barındırmaz!
Buna rağmen işte bundan duygular duraktadır! !
kolay gidemez, bilir; kan al gülleri arındırmaz.
‘Eskiden’ der, eskiciyi sevmezsin: hiç gitmezsin! !
Habersiz bıraktıklarında, ‘dalkavuk haber’ beklersin.
İşte bundan, ses vermezsin, halbuki iş vericisin;
Bak bu yalan, yani susuşun ve merak etmeyişin.
Zamanı dinlersen, zamanı suçlarsın ya da suç
Atmazsın ama beni bilirsin; o halde haydi uç uç! !
Anlamadan, gitmen için kor köz atmam küller için.
N’olduğunu bilmeden; söz bitmez, kaledeki burç.
Cenk varsa böyle olmalı, sözünün bilhassa eri
Ki Savaş varsa barışa müjdeci, ne hoştur bu mülteci!
Bir avuca suda dört dönen bazı mahlukat pek bilir
sahip olmadığını, bulduğunu arttırması kolayken
inatla dokuz dönmeyenin; çünkü o bir kara kedi:
aşkı pür sevgiden, ihtisası kendinden dolaylı! !
(Nedir kalaylı onu sormalı, sormalı onu, onu! !
İsterim geçsin, nadiren bile geçemez önden alaylı)
Bunun sebebi, hayat zordur ve o ki karşıdır buna.
Çok samimi bir dilek, saf, arınmış ve kusursuz.
İstanbul’a gideceksen binme otobüse, arabaya;
Tüy kadar hafifsin, uçar gidersin; dinlemediğinde!
Böylece işte biliyorum ve/ ama gitmeyeceksin.
Yazlıklar çıktığında havada kalanlar naftalinli askıda.
Sensan, dann! dan, cee’ye kan an be an. Gözünden
yaşam mücevherleri birer cevher! aah, postalsız er!
sır ver, istersen ser ver; ancak oracığa öz seriver!
uzun soluğun “Harran ya kır-buz saçakları” deyiver! !
Köy molası verdin, kovuk yumurtası için yemek;
Taştan çıkarılan ekmek, “üç yumurta bir tavuk! ”
(“Üç yumurta bir tavuk! ” haydi “Üç yumurta bir tavuk! ”;
Koşturan bir anaokulu, bakmayan önüne, arkasına)
Daha iyi, bıldırcın; ‘dört yumurta bir beyaz yumurta! ’
Kuş, yumurta içinde kanatlanacaktı sanacak.
Atlar n’apar, bilir misin? çocuklara benzer uçurtma;
Durmadan, Elton’dan “Live Like Horses” ı yaşa
Mütemadiyen, Elton’dan “Live Like Horses” ı yaşa;
Sen bence asla hiç kendi asıl uzantını unutma! !
(Yanısıra, hayatı da unutma canik, it's no panic;
Yok, göreceksin yorulmak ve kolay üstüne üstlük
Göreceksin yok yorulmak ve kolay üstüne üstlük;
Tüm o koyduklarımız üst üste, günlük bir bugünlük! !)
-
Üç yumurta bir tavuk lafı Yunanlıların Kurtuluş Savaşı'nda her aileden kapıyı çalarak tavuk isterken sarfettikleri laf öbeği anlatısı
“Life is what happens to you while you're busy making other plans.” der J. Lennon. Belki de başka planlar yapmaya bile gerek olmayabiliyor...
Akın AkçaKayıt Tarihi : 18.8.2005 09:45:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Akın Akça](https://www.antoloji.com/i/siir/2005/08/18/atlari-yasa.jpg)
konsantrasyon anında zamana bağlı kalmamak, güneşle yaşamı algılamamak değil
güzel yüreğe sevgiler
Bir an için seni düşlüyorum yazarken de, çok zor...
itiraf ediyorum ben yapamam..
Sevgilerimle Akın.
TÜM YORUMLAR (2)