Kaçınılmaz sona yaklaştırıyor ayrılık akşamları
Bir görsen halimi, perişanlığımı, yalnızlığımı
Bana çektirdiklerinden bilmem utanır mısın?
Ağzında emziği bir çocuk geçmiş karşıma gülüyor
Bense mama zamanı geçmiş bebek gibiyim
Salya, sümük acınacak halime hıçkırarak ağlıyorum
Kalp ağrılarım, baş ağrılarım at başı gidiyor geçmiyor
Hiç acımadım yıllarca zavallı ve yorgun gözlerime
Yıllarca tren raylarına, kaynayan asfalt yollara
Yüce dağların kartal yuvalarından,
Esintili yamaçlardan, patikalardan baktım.
Ağlayan göklerdi, kadere başkaldıran denizler
Tanrıdan armağandı beni yaşatmaya zorlayan
Bir vefasıza gitmek istedi bu dermansız ayaklar,
Zayıf ellerim dokunmak, mecalsiz kollarım sarmak
İstediler diyerek lanetler yağdırdım hepsine
Anılarını topladın sessizce, buz tutan kalbini
Yalan sevgilerini aldın, gittin o gidiş!
Bilmem kaçıncı darbeydi bu yediğim senden
Her defasında başka bir yara açtın ruhta, bedende
Her gün biraz daha kahroluyorum acılar içinde
Ve içten içe biraz daha çürüyüp eriyorum.
Ayrılıklar bitsin, çektiğim acılar dinsin istiyorum
Bu halin adına can çekişmek mi diyorlar?
Can çekişen atları vururlar biliyorsun
Son arzumu olsun bana çok görme hadi,
Al eline silahı çek tetiği vur, kurtar beni!
Dinmez ER / Çeşme / 2012. 03. 25 /
Dinmez ErKayıt Tarihi : 25.3.2012 12:59:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bir vefasıza gitmek istedi bu dermansız ayaklar,
Zayıf ellerim dokunmak, mecalsiz kollarım sarmak
İstediler diyerek lanetler yağdırdım hepsine
Anılarını topladın sessizce, buz tutan kalbini
Yalan sevgilerini aldın, gittin o gidiş!
Kutluyorum sayın Dinmez Er... kaleminize sağlık.
TÜM YORUMLAR (5)