Ölü Aşklar Ve Atlar Şiiri - Özlem Saba

Özlem Saba
1029

ŞİİR


55

TAKİPÇİ

Ölü Aşklar Ve Atlar

Akşam üstüydü.
Gün gitmiş, hava kararmıştı.
Tuhaftı…

Bu mayıs akşamında fırtına ne geziyordu?
Bu telefon neden bu kadar acıklı çalıyordu!

Dokundum parmak uçlarımla tuşlarına
Ucunda o vardı.
Kurşun kadar ağır bir aşk,
İnkâr dolu bir küfre nasıl dönüşmüştü.

Ortada aşkımızın cesedi,
Benim dışımda kimse de ona sahip çıkmıyordu.

Yağmur yağıyordu.
Bir baraka bulmuş, oturmuştum.
Nedendir bilinmez,
Yanıma bir de meczup oturmuştu.
Avukat diyordu.
Boşanma diyordu.

Şemsiyeli çarşı,
Kuyumcu,
Miras,
Bıraktım gitti,
Onu arıyorum,
Ankara diyordu...

Neler oluyordu?
Anlayamıyordum.
Kanım çekiliyordu.
Sırasıyla anlatıyorduk derdimizi telefonda.
Fakat kimse kimseyi duymuyordu.

Sen de canım diyordun.
Boş ver diyordun.
Önemsemedim diyordun.
Vakit yok diyordun
Rapor diyordun.
İsteseydim yazardım diyordun
Nispet yapıyordun.

Güneş gözden kayboluyor
Gözlerim kararıyordu...

Kulaklarım uğulduyordu
Aklım yitiyordu.
Yan bahçede çelimsiz,
Sesi cüssesinden büyük bir köpek havlıyordu.
Bir tay şahlanıyordu göğe.
Yere gem'leri düşüyordu
Bir meşin sesi geliyordu köpeğin boynundan.
Uzun uzun bakışıyorduk.
Hadi diyordu!
Bir
İki
Üç.

Beş...

İçindeki atı sal diyordu.
O susuyordu.
Nasılsın diyordum,
Cevap vermiyordu.

Bende saldım gitti
Cesedi de sanırım köpek yedi...

Özlem Saba
Kayıt Tarihi : 23.5.2019 20:08:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Özlem Saba