Atışma Divani Usta Sükûti Bana Getir

AŞIK CEMAL DİVANİ USTA İLE SÜKÛTİ
GÖNÜL MUHABBETİ

DİVANİ USTA

Gir bu hikmet bahçesinden barı bul bana getir
Biç bu gönül tarlasından darı bul bana getir
Girip kovanına bir bak ne yitirmiş ne bulmuş
Çiçekten macun almamış arı bul bana getir

Sükûti

Emeksiz kazancı olan kârı bul bana getir
Aşıkî sadık bilinen eri bul bana getir
Çatısı yok odası çok bin türlü kapısı var
Âlemi misafir eden yeri bul bana getir

DİVANİ USTA

Yoksa sen boşmu bilirsin gönül denen dergahı
O hangi aşıktır ağlar göklere çıkar ahı
Alemi misafir eden mevlanın nazargahı
Her saat kapısın çalan piri bul bana getir

Sükûti

Hiçbir yere sığmayanın sığdığı yer boş olmaz
Aşıkî gözyaşlarının boğduğu yer düş olmaz
O mekânda tipi oynar yağdığı kar kış olmaz
Kıştan soğuk Yazdan sıcak narî bul bana getir

DİVANİ USTA

Kıştan soğuk yazdan sıcak bu bedenin közleri
Ta uzaktan belli olur erenlerin yüzleri
Biri karaları kollar biride denizleri
Bin yıl evvel ölmüş gitmiş diri bul bana getir

Sükûti

Mânen yaşayan ölür mü yoksa da bedenleri
Onlar tevhid davasının en önde gidenleri
Kuluna imtihan etmiş birtakım nedenleri
Herşey bir noktada döner sırrı bul bana getir

DİVANİ USTA

Gariptir Cemal Divani hangi günü güldürür
Makamı şu taraf altta kendi kendin öldürür
Gum biiznillah sedası kâinatı kaldırır
Azrailin baş tahtası suru bul bana getir

Sükûti

Sükûti sende saklıdır bu âlemin misali
Çağır yetişir imdada olma dertli tasalı
Kudretin övgüsü olsun olmasın tek emsâli
Cennette eşi bulunmaz huri bul bana getir

DİVANİ USTA

Demek ayana verirsin divaninin suçunu
Herkes hak ettiğin alır gel ferah tut içini
Kestiler kurban ettiler ismailin koçunu
Hangi çobana verildi deri bul bana getir

Sükûti

Sükûti emri meyyanın çoktan duymuş adını
Kim almış ki bu dünyanın lezzetini tadını
Ulaşsaydın Nuh kavmine bulurdun o kadını
Tufanında ıslanmayan sürü bul bana getir