Bey oğlu göz süzme, üstüm başıma,
Ne olur su katma, pişmiş aşıma.
Ben bir yiğit sevdim, garip başıma.
...........Var git beyim va rgit, var git işine,
..........Gönlüm sende değil, düşme peşime....Yörük kızı
Kaşın gözün yüzün, tatlıdır sözün,
Bir kercik görem, aç güzel yüzün.
Gönlüm sana düştü, gel biraz düşün.
..........Sözüme darılıp gücenme sakın,
..........Ben senden vazgeçmem, direnme sakın....Bey Oğlu
Bak obam duyarsa, yıkar ocağın,
Kardeşlerim sarar, dört bir bucağın,
Yazık olur sana, tütmez ocağın.
..........Var git beyim var git, var git işine,
..........Gönlüm sen de değil, düşme peşime....Yörük KIzı,
Oban da baban da, yıksa ocağım,
Kardeşlerin sarsa, dört bir bucağım,
Tutmasa ellerim, sönse ocağım,
..........Yolunda ölürsem, kınalar yakın,
..........Mezarıma gelip, ağlama sakın....Bey oğlu,
Bana bak bey oğlu, bu son sözümdür.
Sevdiceğim yiğit, iki gözümdür,
Gel dön bu sevdadan iyi çözümdür.
..........Va rgit beyim var git, var git işine,
..........Gönlüm sen de değil, düşme peşime....Yörük Kızı
Ben bir bey oğluyum, özümdür sözüm,
Gönlüm sana düştü, gel iki gözüm,
Yanıyor şuramda, yaktıgın közün.
..........Alacağım seni,unutma sakın,
..........Yolunda ölürsem. ağlama sakın....Bey Oğlu.
Söz Yazarı: Erol Sagun,
Tarih: 05 ocak 2010,
Gün: Salı,
Saat: 13,15
Not:ANTOLJİ.COM da kayıtlı Şiirlerim ve(MP3) CD em NOTER tastiklidir.
GÖNÜL DOSTLARIMIN GÖNÜLLERİNNDEN DÖKÜLEN İNCİLER.
Yörük kızı avrat olur özünde
Boğlundan başka olmaz gözünde,
Çiğ laf görülmemiş hiç bir sözünde
...........Benden başka kimse alamaz senİ
.......... Hadi yörük kızı gel üzme beni,........Selami Tıraşlar-Elazığ.
Yörük kızın gördüm, sevdaya kaldım
Güzel gözlerinde deryaya daldım
Kayıplarda idim benliğim buldum
..........Bey oğlunu atma yabana sakın
..........Sözlerim duyurma babana sakın....Kadir Tozlu.
Beyoğlu sever mi seni boşuna
Gitmeseydin güzel onun hoşuna
Kız kurban olayım hilal kaşına
..........Sakın karaları bağlama sakın
..........Gidip döneceğim ağlama sakın....Osman Öcal.
Ben Yörük kızıyım, konar göçerim
Kendi yavuklumu, kendim seçerim
Gönüller fed edip, sonra kaçarım
.............VAR GİT OĞLAN VAR GİT, KENDİ İŞİNE
……….TÜKENİP GİDERSİN, DÜŞME PEŞİME…. Yörük Kızı.. (Erdal Yılmaz)
Gönül yaylalarda, gezer bu yerde
Beni sensin koyan, bu zalim derde
Vermesin ol Mevla, vermesin ferde
……….ÖLÜRSEM YOLUNDA, KINALAR YAKIN
……….BİR DAHA ADIMI,ANMA SEN SAKIN….Bey Oğlu…(Fazlı Yılmaz-Babam/
yörük kızı yaylaların güzeli
örülü saçları bakrajlı eli
esiyor başında sevdanın yeli
..........sevdasına serini koyanlardanız
..........sevdiğine sadık olanlardanız....Dost Şeref.
Artık seninde var bir kayıranın
Zaralı da oldu işte hayranın
Yörük kızı söyle var mı ayranın
..... Doldur da ver içem elinden olsun
..... Ölüm yörük kızı gelinden olsun....Zaralı Turan.
Yosma! İçim de, dışım da, hep sensin
İşveli, zarif, hem de çok güzelsin
Al benlim! Fettan, ama pek şensin
..........Yolunda ölürsem, kınalar yakın,
..........Mezarıma gelipde, ağlama sakın....Tacettin Fidan(Bey oğlu,)
Biz gönül adamı, gönle talibiz
Boybost endam ile, olmaz işimiz
Peşin sıra koşmak, hayak düşümüz
..........Rastlamadım bu dünyada eşine
..........Sende değil gönlüm gönlün peşinde...Hamit Yalçın.
Kırmızı rengi, şalvarı endamımla savurarak giyerim
Özüm su katılmamış aş gibidir, doğruyu severim
Tahammülün varsa kabulüm, başıma taç ederim.
............Orta Asya'dan gelirim, yörük kızı benim adım
..........Yine de nazlanırım, düşme sakın peşime....Nurgül Soytürk.
Sevdiğin o yiğit; kimdir, necidir...?
Belki ya maraba, ya devecidir...
Parasız yaşamak, sevmek, acıdır...
..........Mala mülke doymak için bana gel...
..........Bil ki sevgi, servet içinde güzel... ulviziya'
Sevdiğim gönlümün zenginidir.....
Mala,mülke satılık değildir sevdam.....
Gönlüm secmiştir onu,istemez başkasını....
.........Var git beyim, var git yoluna......
.........Ben yörük kızıyım,satılık değildir sevdam.....yörük kızı,
bir sarı gül
Ben kim hanımlık kim bey konağına?
Hele iyice bak solun sağına
Hiç yangın düşürme gönül dağına
..........Var git beyim var git, var git işine,
..........Gönlüm sen de değil, düşme peşime....Yörük Kızı
Gel etme eyleme beni perişan
Sen ol Yörük Kızı gönlümde nişan
Sensiz yok gözümde ne şöhret ne şan
..........Mecnun'a dönüp de ben yana yana
..........Uğrunda bin ölsem vız gelir bana...........Bey Oğlu
.......................................*Burhanettin Akdağ*-siyahbeyaz.
Dağlarda yaylada Yörük kızıyım
Çoban yıldızıyım yürek közüyüm
Bağlarda ovada karım, çiçeğim
Erimin gönlünde balım, peteğim
.............. Var git ki Beyoğlu huzur bulayım
.............. Yarimin yanında gülüm solayım....Dilşade Güngör
Kayıt Tarihi : 5.1.2010 14:22:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
ŞİİR SÖZLÜ BİR ATIŞMADIR. TÜRK EDEBİYATINDA SÖZLÜ ATIŞMANIN TARİHCESİ HAKINDA BİRAZ BİLGİ VERELİM. Türk edebiyatının üç devire ayrılmasını sağlayan iki medeniyet değişikliği vardır 1. İslâmiyet’in kabul edilmesi, 2. Batı medeniyetinin tanınması ve benimsenmesi. Bu bilgiler ışığında türk edebiyatının devirlerini şöyle belirleyebiliriz I. İSLÂMİYET ÖNCESİ TÜRK EDEBİYATI (? -11. yy.) İslâmiyet’ten önceki türk edebiyatı, Türklerin Orta Asya’da yaşadıkları devirlerde bütün türk boyları arasında müşterek ve büyük bölümü sözlü olan edebiyattır. İslâm öncesi türk edebiyatı ulusal bir edebiyattır; nazım şekil ve türleriyle kullanılan ölçü tamamen millîdir. Bu dönem edebiyatı, İslâmiyet’in kabul edilmesinden sonra oluşmaya başlayan yeni edebiyat anlayışına kadar devam etmiş, hatta etkisi daha sonraki dönemde de görülmüştür. İslâm öncesi türk edebiyatı sözlü dönem ve yazılı dönem olmak üzere ikiye ayrılır. A. Sözlü Dönem (? -8. yy.) Türklerin henüz yazıyı kullanmadıkları dönemdir. Yani başlangıçtan 8. yüzyıla kadar olan dönemdir. Bu dönem ürünleri tamamen sözlüdür ve genellikle şiir şeklindedir. Bazı ürünlerin bazıları günümüze kadar gelmiştir. Sözlü Dönemin Özellikleri Ø Bu döneme ait yazılı eser yok denecek kadar azdır. Ø Bu dönemde Türkler, göçebeliğe dayanan günlük hayatlarında ve özellikle düzenledikleri törenlerde (sığır: av töreni; şölen: ziyafetler; yuğ: ölüm töreni) bir araya geldiklerinde “ozan”, “kam” veya “baksı” denilen şairler “kopuz” denilen saz eşliğinde “koşuk”lar ve “sagu”lar söylerlerdi. Ø Bu şiirler (sagu, koşuk, destan) hece ölçüsüyle söylenen ve yarım kafiye kullanılan şiirlerdir. Ø anlatım söze dayanır. Ø Düşünce ve hayaller şiirle anlatılmıştır. Ø nazım biçimi dörtlük, vezin hece veznidir. Ø Yarım kafiye kullanılmıştır. Ø Dil sadedir. Ø Bu ürünler düzenlenen törenlerde (sığır: av töreni; şölen: ziyafetler; yuğ: ölüm töreni) ortaya çıkmıştır. Ø Şiirler kopuz denilen saz eşliğinde söylenir. Ø Daha çok somut konular işlenmiştir. Ø Kahramanlık, savaşlar, tabiat ve aşk konuları işlenir. Ø Şairlere ozan, kam, baksı, oyun, şaman gibi adlar verilir.
![Erol Sagun](https://www.antoloji.com/i/siir/2010/01/05/atisma-38.jpg)
İHVANİ PAYLAŞIM PLATFORMU-gurubuna davetlisiniz
BİLGİ PAYLAŞIM
SAYGI PAYLAŞIM
SEVGİ PAYLAŞIM
EN İYİ PAYLAŞIM
İHVANİ PAYLAŞIM PLATFORMU –davetlisiniz
DEĞERLİ KARDŞİM SEVİYELİ VE KARDEŞÇE BİR PAYLAŞIM ATMOSFERİNDE SİZLERİDE ARAMIZDA GÖRMEKTEN MUTLU OLURUZ
ihvani-paylasim-platformu
http://gruplar.Antoloji.Com/ihvani-paylasim-platformu yazarak bu gruba daha hızlı ulaşabilirsiniz
DAVETLİM SİNİZ ONUR DUYARIM
Emeği geçen herkesi kutluyorum efendim.
Her türlü övgünün üzerinde bir çalışma olmuş.
Saygımla,
her kalemem ayrı ayrı teşekkürler
TÜM YORUMLAR (70)