Bir Ankara sabahı
Şubat soğuğu
Buz kesmiş ellerim ellerinde
Bir Ankara soğuğu
Şubat sabahı
Deryaları verseler senin yerine
En cennetini sunsalar hayatların
Manasız kalır dünya bana
Ela gözlerin yanımda olmayınca
Terk-i diyar eylerim ben canımı şu dar-ı dünyada
Yer ile yeksan olmuş gönlümün
Tek sebebi sen misin?
Yoksa acımadan sancıtan sözlerin mi?
Belki de.
Belki de ben boşuna yiyip bitiriyorum kendimi
Gel de bitsin içimin kadersiz kederi
Gelincikler içinde hayal ettim seni,
Gelinlik vardı üstünde.
Güller raksetti yüzünde,
Her gülüşünde.
Unutamadım ben bu hayali,
Aylar yıllar geçti de.
İçimdeki yaşama sevinci kadar hürsün,
Açarsan kalbimi gül cemalini görürsün
Arsızlığa dökmüş gönül işini
Sevemez olmuş artık başka birisini.
Görmüş olsa da binlercesini
Bu gönül yine seni ister hep seni.
Her geçen gün daralıyor kalbim
Her geçen gün ağlıyor
Birileri dağlıyor gözlerini
Bağlıyor sımsıkı ellerini
Her geçen gün yaralanıyor kalbim
Yüreğin kadar temiz bir gökyüzü altında
Gözlerin kadar güzel bir şehir durur karşımda
Öyle güzel falan da dediğime bakma aslında
Hiç çekilmiyor bu güzellik yokluğunda
Yağmuru bol iç dünyamın bir meyvesidir bu şiir sana
Hediyedir gözyaşlarım dökülen kâğıda
Ve parçalı bulutlu gönlüm heyecanlanır yine
Ki saracaktır cananını az sonra doyasıya
Yine yalnız ve soğuk bir gece,
Yokluğun sarmış dört bir yanımı.
Cümleler içinde ruhun kol gezer,
Sensizliğim perçinlenir hece hece.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!