ağaçları tesine çevir
kökleri semaya baksın
ters çevir uçurtmaları
çocuklar kanatlansın
Sen ve ben imlası unutulmuş bir ‘âh’ gibiyiz
Siyâh bir yazıdır yazılmış hatt - ı sakitimiz
Âh göz-göz çeşmelerden içildiğimiz
Ve bir kuğu gibi ince tüylü bir saba/ha
Titrek bir eldi dokundu..ve dağ
Ejderha bakışlı bir kakülle
I
seslere kör
görünüşlere lâl
dağılmaz üstüne çullanan melâl
göllerde çölsün
sahrada damla
bir başka yarın gerek bize
alışılmışlığın ağır ikliminden uzak
ufukta titrek al bir gül gibi bir şafak
ya da hiçbir dudakça kirlenmemiş bir dize
ve bir akşam kim olduğunu unutmak
bir başka yarın gerek bize
izini sürdüğümüz gerilerde olmasın
sahi neyi ararız mısralarda karia
en içte bir şeyleri kaybettiğimiz kesin
yoksa bir merdivenle varılırdı Allah'a
sahi neyi ararız sözcüklerde karia
MAVİGÜL'E
beni bir dağ yamacından yontmuşlar
söğütler rüzgarlarını saçında saklıyormuş
kanadı kırık bir kuş
gibi düş/müşüm yeryüzüne
yüreğinin o ıssız ormanınından
bazen bir kuş gökyüzüne uçardı
solgun güller, demet demet yalnızlık
bakışlardan topladığın ne vardı
uçma ey kuş o gökyüzü yok artık
su (n) ağına düşürmüş günün ışıklarını
başını karanlığa yaslayan kör çocuklar
ben (k) ara sözcüklerle konuşan bir ağızım
bir gözüm ki gittikçe içlerinden göçmüşüm
denize açılmış dudaklarımsa tuz kokar
ölü balıklar belki biraz da çürük yosun
her giden çokça kalabalık gittiğinden
kaygılı solgun bir kalmak mıhlar geriye
taş kesmiş firavun gibi gönlümün kızıl denizinde
kalan kalansız vakit kalan ziyade akşam
geçir günün ışık atlarını su unutkandır Musa'm
zindanı bir mâh/kumun ümit yıkımın oğlu
de ki bekleyişler siyâh atlara bindi
aşıp gittiler çoktan dar vuslat yokuşunu
ne ki beklerim seni ne ki yağmurlar dindi
desem ki burada bu yağmur ormanında
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!