Ateşten saadet
Toza toprağa bulandım kaskatı kalabalıkta
Kaskatı kalabalık insan uysallığıdır
Dilimin kıyısına koydum adını
Kışın iç çekişlerine tanık oldum
Benden önce mi gelir benden sonra mi sevda
Sevmek ya da sevmemekti aşkın kaderi
İşte buydu tüm mesele...
Karanlıkta parçalandı bulutlar
Yanyana gelmemiz bir ihtimal oldu,fakir fukara kerametine
Göz temaslarımız tutsak kalıyor
Başım dönüyor,yıldırımlar düşüyor bedenime
Kendimi aynalara ödünç veriyorum
Yıllar ellerimde küçülüyor
Kurşunlandı sevda kalbimin arka sokaklarında
Oturmuş banklarda mutluluk bekliyorum şimdilerde
Kaderi hayata bağlamaya çalışıyorum,
Olmuyor...
Sabah nakış nakış çırpınıyor
Karanlık üzerimize devriliyor birden
Düşündüm detaylıca ve bir karara vardım
Kalbimi nadasa bıraktım
Islak kirpiklerimin duası kabul olmadı
Küfürlerle kırbaçladım bir müddet geçmişimi
Avuçlarımın dibi delindi sonunda
Karadeniz son limanını bana açtı
Yeryüzünün kemikleri sızlıyor acımdan
Nafile kelimesi benim adıma karşılık
Yağmur iki karış ıslatıyor olan-bitenin üzerine
Bu gidişle sonbahar da çıplak kalacak
Son güneş batmadan Anadolu'da
Üzerime adam tozu serptiler
Gene de bir boka benzemedim adamlık mevzuunda
Başaramadım...
Boşaldı gecenin boşlukları
Sonsuzluk hürmetine yazıldı zafer ve ölüm
Sınırları ölüm ve zafer arasında kurgulandı insanın
Ben hep dışarda kaldım
Ben hep dışarda kaldım
Kayıt Tarihi : 8.6.2017 09:57:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!