Ateşten gömlek…
Yoğun bir günün ardından,
Serin esen rüzgâr avutmak istese de benliği,
Gözlerde uzayan ufuk çizgisi,
Terk edecekmişçesine uzamakta…
Beden bile ağır gelir ruhuna,
Oysa karşında sohbet dostu Can,
Sağında Afrodit’e taş çıkaran Canan,
Çare olamamaktalar yorgun bedenine…
Beden ile ruh gizliden bir retleşmekte,
Üstünlük kurma çabaları sürmekte,
Varlığın ele almak ister tartışmayı,
Sonuç gözlerden çıkan bakışa yansır…
Yorgunluk katlanarak artar,
Izgaradaki çupra'nın kokusu tüter,
Üstüne birde roka ile rakının ağırlığı,
Bırakır yerini, gözlerden kıyıya vuran dalganın teslimiyetine…
Bir an kapı çalınır;
Dünkü sohbetin yarım kalan endamlısı belirir,
Vücuttaki cilvelerin yeni öğretileri yansır göze,
Masada sohbet koyulaşır,
Çakır keyiflik hüküm sürer,
Ruh bedeni büyüler; yaşanacak aşkın hatırına,
Sözler kifayetsiz kalır,
Sohbet devam eder gizli bakışlarda,
Beden teslim olmuştur,
Ruh kendi aleminde sözlerle ilanı ask etmekte,
Ruh artık sınır tanımaksızın yüklenir,
O an tek çare;
Üstündeki ateşten gömleği çıkarmaktır…
Yahut sonsuza eş koşmaktır…
Mehmet AYDEMİR 17.08.2013 SAAT 21:28
Mehmet AydemirKayıt Tarihi : 25.8.2013 19:18:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
kutluyorum........
TÜM YORUMLAR (11)