-o, saçları kızıl kadını andıran bir akşamdı
oysaki gece akıyordu her telinden
sabaha yakışan büyü o ay teninden...
...
deniz karasıyla
rüzgar kondurdum
öylesi ki; ömür yangını sinesine
durup durup
o nasıl bakmaktı
o nasıl gözlerdi öyle
o nasıl yangın ki tütmeyen
oysa her söze aldanan
vakitsiz çığlık atan o sigarayı veren olsa
içecektin
düşmek için esmer bir dumanın kollarına
kandırırken içimdeki cehennem sahilini
küçücük ayaklarınla alemi dolanıyordun
o lanet adımı atmıyordun
canımı mı alıyordun
biliyordun
bu yazık dünyamızda
denenmemiş duygular adına
kırmızı topukların batıyordu
işte öyle derinde biryerlere
oturuyordun
öpmeden geceyi kan çanağı dudağınla
ve düşürüp elinden yangın çiçeğini
ve ateşten nefesinin fısıltısıyla
ve usulca eğilip o bilindik adamın kulağına
dedin ki;
- bu aşk için fazla kadınım...
durup durup
o nasıl esmek
o nasıl koklanmaktı öyle
o nasıl nefes ki erir aşkın sunağı...
...
- bir afet misin ki döndüm şaşkına
vuracağım o kızıl gölgeni..
AsyaGülgünÖzkan/
sıfırikionbirikibinsekiz
/dündü, geceydi yalan/ yalandan kalan bir aşkı kaydeden bakış/ hiçbir doğru böylesi yakışmıyordu/ böylesi yalan bir aşk hikayesine....
Asya Gülgün ÖzkanKayıt Tarihi : 9.1.2009 00:10:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!