Selam verdin çıktın birden karşıma,
Açtığın yaralar diner mi sandın?
Meddah oldun girdin gönül çarşıma,
Kukla oynatmayı hüner mi sandın?
Kaskatı vicdanın hep kin güderken,
Sevdamla eğlenip, alay ederken,
Beyaz, ipek gibi yağdı kar
Bir kız kardan hafif adımlarıyla yürüyüp geçti hayal içinde
Arkadaşlarımı düşündüm, sevgili şeyleri
Sanki her şey bizimle var ve bizimle olacak
Şarkılar çaldı odalarda
Bütün insanları sevmek gerektiğini düşündüm
Devamını Oku
Bir kız kardan hafif adımlarıyla yürüyüp geçti hayal içinde
Arkadaşlarımı düşündüm, sevgili şeyleri
Sanki her şey bizimle var ve bizimle olacak
Şarkılar çaldı odalarda
Bütün insanları sevmek gerektiğini düşündüm
seni seviyorum
kıyassız..sade ve sadece seni kastederek..kent pislilğine bulaşmamış..oldukça taşralı..oldukça saf sade katkısız..oldukça liseli..oldukça çocuk..
seni seviyorum..hiç kimseyi sevmediğim gibi..
..
'Kaskatı vicdanın hep kin güderken,'
Burada HEP doldurma hece...
Üçüncü kıtada SU iki kez kullanıldığından sıkıntı yaratmış.
Önceselam verilmiş, sonra karşıya çıkılmış. Mantık sıralama hatası ama hoş görülebilir.
Meddah, kuklacılık da yapıyormuş.
Neden KARABAŞ koyun? Başka koyunlardan TEKE oluyor mu?
'Kara katranı sen tiner mi sandın?'
SEN doldurma hece... Şöyle olabilirdi:
KAPKARA KATRANI TİNER Mİ SANDIN?
'Biçare kalarak seni beklerken,' olmaz.
BİÇARE BİR HALDE SENİ BEKLERKEN falan olsa, daha iyi olur.
'Tekrardan dönmemi ümit ederken,' giden O ise, DÖNMENİ olacak.
'Ateşsiz odunu yanar mı sandın?' Final için uygun dize değil. Yakan yakmış zaten. Vurup düşürücü bir dize beklerdim.
Yer yer kök kafiye kullanılmamış, Eklerden yararlanılmış.Onun dışında, İYİ bir şiir.
Hatalarını saydım. Güzel taraflarını da başkaları saysın.
Kutluyorum.
Onur BİLGE
tersinden reklam bu olsa gerek işte sayın iyi şey eder..ımmm diker evet..direk isim yazınca daha kolay ulaşılabilir aslında..ve reklam tekniğinde..mesajın direkt verilmesi bakımından bu bir avantajdır..millet bizim tuhaf rumuzları garaip resimleri geçip öze ulaşana kadar..sizi hatmeder vallahi..bıkmadıunız şu reklam muhabbetinden de ayrıca..kim kime neyin reklamını yapacak ki..biz kırk kişiyiz birbirimizi biliriz..
ayrıca yorumcuları değil..şiiri didik didik didikleyip..bir bilinç kayması ruh uçması olduğuna inandığım şiiri..bilinç düzeyine indirmenizden şikayet ettim dikkat buyursaydınız..görebilirdiniz..fakat anlamak yerine yine dalmayı uygun bulmuşsunuz..eyvallah..gözümüzün nurusunuz..ona da kabul..dostluğa dahil o da.. :) :)
..
bu sayfada şiir yorumlayanları eleştirmek sanırım yeni nesil bir eğlence tarzı...
ya da moda gibi birşey...
bunu diyenler de okurlar ama yazılanları...
hem de son cümlesine kadar...
şimdi bu cümleleri de okudukları gibi...
nedense gözlerini bir an bile çevirmeyi denemezler..
habire iğnelerler...
bizi reklam yapmakla suçlarlar...
bizim resimlerimizin altında isimlerimiz yazarken onların resimleri altında 'çarpıcı rumuzlar' yazar halbuki...
biz kendi resimlerimizi asmışızdır...onlar dikkat çekici resimler...
neyse...
bu sefer rahat olun ki şiirin şerhe ihtiyacı yok...
şiirde herşey açık...
hoş da bir ritmi var...
öyle büyük bir iddiası da yok zaten...
şair hislerini anlatmak istemiş ve yazmış...
ellerine sağlık...
seçki için tebrik ederim...
zira hala ölçü ve kafiye diye birşeyin varlığını hatırlattınız bizlere...
günümüzün şiiri değil..'günün şiiri' köşesindeyiz..bu detayı atlamanız dolayısıyla haklı olabilirsiniz..
tüketim kültürünün nerelere el attığı hakkında ki haklı tespitinizi tersine çevirmemek adına şiiri kendi ruh haline girmeyi deneyerek..clubber değil aşık ve dervişan bir yaklaşımla okursanız..yanlış okumanızdan kaynaklanan çapak da..kendiliğinden traşlanmış olur sanırım..
@..
Kaskatı vicdanın hep kin güderken,
Sevdamla eğlenip, alay ederken,
Arkana bakmadan çekip giderken,
Kırılan kalp sana döner mi sandın?
Düşürsen de beni dönen çarkına,
Su yerine çamur dolar arkına,
O zaman varsan da işin farkına,
Su olmadan ateş söner mi sandın?
kutluyorum bu güzel hece şiirini
saygılar
Mehmet Hocam,
Şu ''tekrardan dönme'' konusunu ne yapacağız?
Geri dönmek kastedilmeye çalışıldığı halde, bir şeyi tekrar etmekten vazgeçmek anlamı çıkıyor burada.
Yerel ağızda böyle bir kullanım varsa bu tür şiirde normal karşılanabilir mi?
Ne dersiniz?
kadim şiiri ve hissiyatı arabesk bulmakla orijinal ve aykırı olduğunu sanalar da ancak serdar ortaç mesabesinde bir pop-üler kültür yavsısı olmaya mahkumlardır gibi gelir bana..
kökümüz köksüzlüğe ve snobizme aykırı bir nezih ruha tekabüldür zira..
@..
Hece şiiri açısından ve ozansı bir şiir olarak ele alacaksak -var ama- çok fazla sorun yok. Bir iki 4 + 4 + 3 geçişi 6 + 5'te kusur sayılmayacağı gibi bıktırmamak kaydıyla bu tür geçişler okuyucuya da rahatlık verir, faydalıdır.
Bırakıp ta... Bırakıp da olmalıydı. Hafızalarda yanlış kalmaması için söylemek ihtiyacı duyuyorum. Hepsinden daha önemli olan son dörtlüğe kadar gayet iyi giden kafiyelerin burada bozulmuş olması. Ne yazık ki Bekle-r-ken, dur-ur- ken, et(d)-er-ken işaretlerle yaptığım ayırmalardan da anlaşılacağı üzere kafiye değiller.
Bunun dışında Sükun ve İnşirah gibi düşünüyorum. Özgün bir deyişe sahip olmasa da hoş, sevimli bir şiir.
Kendi tarzı içinde değerlendirilmesi gerekir.
Şair, sanki bir yandan sitem ederken, bir yandan da güldürmek istemiş sevgiliyi. Açtığı yarayı ona gösterirken, yüzü düşmesin -düşerse yüreğimi de alır aşağı- diye ritim tutturarak, usulca anlatmış derdini... Ya da ben öyle görmek istedim :)
Bu şiir ile ilgili 147 tane yorum bulunmakta