Aşkı yoğuran iksir beni bir tek o anlar
Hüzne susamış yaşlar benim gölüme damlar
Kırkikindiye söyle yeşertsin sende beni
Uçuşsun aklım fikrim kaybedeyim kendimi
Dağın eteği duman doruklar karla kaplı
Buzun içinde ateş ateşlerde gül saklı
Vuslat uzakta şimdi çaldılar rüzgârımı
Medeniyet denen şey soydu bütün varımı
Gurbet çöktü başıma hüzün sararttı güzü
Emdi bütün ziyamı hasret kararttı yüzü
Ahtapot sardı şehri eksilmez oldu keder
Yetmiş koldan sarıldık söyle ne yapsın kader
Bir balçığa saplandım çeker içine beni
Balçığımdan vazgeçtim ruhumu yutma emi
Gerçek- hayal karışmış bulanmış gözlerimiz
Kör şehrin sularıyla yunmuyor yüzlerimiz
Döktü gülümü hazan bülbül konmaz dallara
Rağbet şekere şimdi talip çıkmaz ballara
Sensin beni yakıp yıkan kollarımı kıran sen
Fırtınaya tutuldum açılmıyor tek yelken
Sebat dilenir zafer kavuşmak ona gebe
Biz güzeli terk ettik sonunda vurduk dibe
Acıkmış cümle ruhlar herkes Hakkı haklıyor
Göğe yasaklı eller zalimleri aklıyor
Bulut çökmüş başıma yağmur yağacak bende
Belki de çok yakında bahar doğacak bende
Bin bir mevsim dolanır yalnız benim içimde
Hem dertsin hem dermansın zıtlıklar erir sende
Gönlümün yangınına çiğ gibi düşen seher
Ya suya kandır beni ya sevdamı geri ver
Güller goncaya durdu ağarır elbet şafak
Zamanın yüreğine dokun da sönsün nifak
Sevdanın tek nefesi çelik dağları yıkar
Bütün akış O’nadır yollar Allaha çıkar.
Göçen güneş ardından sular tutuşup yanar
Bu kutlu manzarada benim gözlerim kanar.
Vazgeçmem inan senden bu aşk gönül akdidir
Kan damlıyor denize şimdi veda vaktidir.
Vur çağdaşlık putuna kır ki dağılsın zulüm
Biz kendimizden geçtik gayrı düşünsün ölüm
Kayıt Tarihi : 25.1.2011 15:22:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!