Ateşle Işığı Karıştırma

Yol geçen hanı evi, vızıl vızıl işlemekte,
Ar damarı çatlamış, soranı dişlemekte.
Akşam kavurur, sabah savur derler ya,
İte puşta bakmaz, bedenini verir kiraya.
Alçaklığa gönüllüdür, anasını ağlatır.
Al tekke ver külah, eteğine zil bağlatır.
Sırtını sağlama dayar, yavaştan alır işi
Aklını başından alır, çok çekici bu dişi.
Kafan allak bullaktır, Allah’a emanetsin
Az anasının gözü değildir, alçalır sesin.
Birde ona, alıcı gözüyle bakmaya gör,
Gözü açıklar görür, gözünü yuman kör
Anandan doğduğuna, pişman olursun.
Aklını başından alır, dokuz doğurursun
Bebekken emdiğin süt, burnundan getirir,
Aklına gelmeyen, senin başına gelir.
2010

O gün açıldı, sonsuza açılan ruh pencerem.
Ve o anda gündüz oldu, ruhumda ki gecem.
Anladığım kılavuz köre mi, göz müdür gören.
Bir kısım toprak, bir damla su ten kafesini ören.
Sonsuza açılan yol, kabre konulan o emanet.
Ten ruha yük, sonsuza giden yolda bu zillet
Öyle bir yolculuk ki, sonsuzluk ötesinde gerçek
Başlarken bitmez sanılan, her ne varsa bitecek.
2007

Gök kubbe üstümde demir kapak,
Sanki ben balığım, deniz bana yatak.
Uykuda vurgun yedim, hem yorgunum.
Kaymasın yıldızlar, ışıktan korkuyorum
2007

Sen dağlarda çarpışırken, kadehler masalarda.
Yardım adı altında, tırlar silahlar taşıdı kasalarda.
Şimdi bu silahlar değil mi, şehit anaların yakan kor?
Birde sıkarsa, haydi tereciye tere satana hesap sor.
Kurtlar kuzu postundadır, dünya çanak tutmakta.
BM, Nato dersen arı kovanına çomak sokmakta.
Binlerce mülteci aç ve sefil, insan hakları nerede?
Kalk din kardeşim uyan, haçlı birlik olmuş seferde.
“Bize bizden başka hasım yok” diye avunmaktayız
“Türk’e Türk’ten başka dost yok” diye uyumaktayız..
Şimdi kimler verecek hesabını, sönen ocakların.
Kimi ana karnında, kimi kucakta yetim çocukların
“Halkla değil, Hakla büyürüz” ölçümüz halk değil.
“Mizan” halkı ölçmez Hakkı ölçer, tevazu ile eğil.
2015

Bir kalabalık ve curcuna, sormaya gitsin
Her kafadan bir ses, “damat kızı getirsin”.
Gönüller heyecan, mutluluk için belki de
Birlik ve beraberlik, adettir böyle günde.
Bu gece karanlığının, bu sevinç ağında,
Donuk yüzlerin tebessümleri var açığında
Çiziyor yırtarcasına benliğimi, derinden
Utanması gereken ben, utanılıyor benden.
Kim, neyi, nerede ve nasıl coşuyor millet.
Herkes şen ve şakrak, çalgılarsa bir illet
Yaşlılar baş sediri tutmuş, derin solurlar.
Yarışıyor nezaket, mütevazı boş koltuklar.
Kızlar halay çekiyor, bağrışıyor o gençler
Yer yerinden oynuyor yıkılacak kerpiçler.
Öyle donuk bir matem, elde kına karası,
Adet yerini bulsun diye ağlar, gelin anası.
1987

Bembeyaz gelinlik içinde damatsız
Bembeyaz damatlık içinde gelinsiz
Ne gelin ahretliği, ne damat sağdıcı
Ne rengarenk ışıklar, ne pasta ağacı.
Takısız bir düğün, çalgısız çengisiz
Kaynanasız, görümcesiz, gayrı eltisiz
Matemdeki davetlilerse, davetiyesiz
Ne bir kızlık , ne de damatlık telaşı
Bu düğünün ikramıdır, helvadan aşı
Ne salon kirası, ne fotoğrafçı parası,
Sabırla beklenir, iki beyaz taş arası,
Bu gelin arabasının, önü kesilmez.
Arabadan uzanılıp da, para vermez.
Merasim sonu ne gerdek, ne de yatak
O sabahsız gece, Baas günü koğuş kalk.
2004

Sen başka kollarda uykuda,
Ben sende uyandım..
Kim olmamı istediysen de,
Bunu sevginden saydım.
Ne zaman çekip gitsem,
Sende kalıyorum her gidişte.
Ne kadar kalsam da,
Sen gidiyorsun içimde.
Bensizlik sana, sensizlik bana
Sensiz, seni içiyorum kana kana
Dün bensizdin, bugün sensizim
Kalabalıklar içinde yalnızlığımda.
2002

Borçsuz hür, tövbekâr ve rahat.
Borç ve günah alçaltır heyhat!
Boş hayaller, aklının ninnisidir.
Demokrat zengin, Diktatör fakirdir.
"Yanlışı" aklına değil, vicdanına sor.
Boy, gölgenden küçük olması zor
Yalnız kişi ol, istenmeyen olma kişi
Bu “adilik” değildir, bir “abilik” işi.
2009

Zaman, getir götür işlerine bakan ayakçı.
Günah nefse şarap, sevap hiss-i kıyakçı.
Ruh beden-i firak, zabani zulm-ü dayakçı
Beşer; Doğum ölüm arası, ömr-ü fırsatçı
Beden, ruh kuşunu avutan kafes-i aylakçı
Azrail bu kafesteki kuşa bir zalim-i avcı.
2018