-*- Ateşin Elleri Şiiri - Rengin Alacaatlı

Rengin Alacaatlı
100

ŞİİR


10

TAKİPÇİ

-*- Ateşin Elleri

ATEŞİN ELLERİ

Şiir uçmaz, nesir geçmez günlerimin askısında hep senin siluetin vardı odamda. Senliğe mahkûm edip kendimi seni, bensiz bıraktım. Telefonlara cevap vermedim ki bir an olsun sensiz olmayayım diye. Televizyon izlemedim gözlerimden gitme diye. Müzik dinlemedim sesini duyamam diye. Pencereme konan kuşlara fısıldadım, yağan yağmurlara yükledim sevgimi ulaştırırlar sana diye.

Ben istemez miyim pınarlarından kana kana içmeyi, ovalarda rüzgârların tarumar ettiği saçlarımı savururken sevdiğimi fısıldamayı. Gerçeğimizin aynasını bin parça edip kanayan ellerimle sana koşmayı. Kan pıhtısı yerleşmiş kalbimle senin kollarında ölmeyi. Kan tutar seni bilirim ondandı pıhtıyı damarlarımda dolaştırmam.

Sesinin her tınısındaki değişimi bilirken benden uzaklaşmanı çok istedim, her doğan güneşle şafağa bir çizik daha atmanın kederini gözlerinde görmemek için. Çaresizliğin ağırlığını taşıyacağın günlerin vebalini bana yüklememen için. Dağlarda tüten kekik kokusunu birlikte çekemeyeceksek, denizin tuzu ile yüzümüzü buruşturup gülüşmeyeceksek, hatta ışık ile kamaşan gözlerimizde birbirimizi görmeyeceksek ne önemi vardı yaşamanın. Vazgeçtim belki de senin direncine yenildim.

Avuçlarında hala benim kokum, nefesinde benim canım varken nasıl derim ben… ben gidiyorum. Söyle nasıl kıyarım sana, kıyamazken bir damla ah/ına. Ateşin elleri olsa benim yüreğim olurdu yana yana kül olan. Ateşin elleri olsa benim gözlerim olurdu kör karanlığa mahkûm olan. Ateşin elleri olsa benim sevdam olurdu bir kıvılcımıyla dünyayı yakan.

Yüreğimin motifi sen olmuşken yarınımız bahtımıza çıktığı kadarı olsun yetmez mi? Kurduğumuz hayallerin yıkılışını görmezlikten gelip var olana sarılalım, ne kadarsa o kadarını yaşayalım doyasıya. Nazar gözler çekilsin, pencereler kararsın sır olalım, an/ımıza yıl olalım. Gecelerimize değen yaşlar Farid’in yayından dökülsün ak çarşaflara. Kemanın hüzün yağmurlarında ıslanıp sarılalım birbirimize, şükür dualarına duralım. Ölümsüz dansın yorgunluğuyla dalalım uykulara. Vivaldi’nin dört mevsimini duyalım ruhumuzda, kışımıza kar, yazımıza güneş olalım ama biz olalım. Şimdi dokun içimdeki bahara, ısınan yüreğinle çiz resmimi yeniden.

Rengin Alacaatlı

Rengin Alacaatlı
Kayıt Tarihi : 11.3.2008 20:24:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Ufkun Yaren
    Ufkun Yaren

    Yorum yazmak istiyorum ama..hangi satırları alıp üzerine yorumu yazim diye düşündüm durdum..her satır güzel..hepsini de alıp yapıştıramazdım ya ! ben sizi yürekten kutluyorum ve çok güzel ruhu güzel şair diyorum...Ufkun YAREN

    Cevap Yaz
  • Alaaddin Uygun
    Alaaddin Uygun

    harikaaa,,kutlarımmmm

    Cevap Yaz
  • Fikret Kemal
    Fikret Kemal

    Beğeniyle okudum....tebrikler...

    Cevap Yaz
  • Doğa Deniz
    Doğa Deniz

    ATEŞİN ELLERİ

    Şiir uçmaz, nesir geçmez günlerimin askısında hep senin siluetin vardı odamda. Senliğe mahkûm edip kendimi seni, bensiz bıraktım. Telefonlara cevap vermedim ki bir an olsun sensiz olmayayım diye. Televizyon izlemedim gözlerimden gitme diye. Müzik dinlemedim sesini duyamam diye. Pencereme konan kuşlara fısıldadım, yağan yağmurlara yükledim sevgimi ulaştırırlar sana diye.


    Ben istemez miyim pınarlarından kana kana içmeyi, ovalarda rüzgârların tarumar ettiği saçlarımı savururken sevdiğimi fısıldamayı. Gerçeğimizin aynasını bin parça edip kanayan ellerimle sana koşmayı. Kan pıhtısı yerleşmiş kalbimle senin kollarında ölmeyi. Kan tutar seni bilirim ondandı pıhtıyı damarlarımda dolaştırmam.


    Sesinin her tınısındaki değişimi bilirken benden uzaklaşmanı çok istedim, her doğan güneşle şafağa bir çizik daha atmanın kederini gözlerinde görmemek için. Çaresizliğin ağırlığını taşıyacağın günlerin vebalini bana yüklememen için. Dağlarda tüten kekik kokusunu birlikte çekemeyeceksek, denizin tuzu ile yüzümüzü buruşturup gülüşmeyeceksek, hatta ışık ile kamaşan gözlerimizde birbirimizi görmeyeceksek ne önemi vardı yaşamanın. Vazgeçtim belki de senin direncine yenildim.


    Avuçlarında hala benim kokum, nefesinde benim canım varken nasıl derim ben… ben gidiyorum. Söyle nasıl kıyarım sana, kıyamazken bir damla ah/ına. Ateşin elleri olsa benim yüreğim olurdu yana yana kül olan. Ateşin elleri olsa benim gözlerim olurdu kör karanlığa mahkûm olan. Ateşin elleri olsa benim sevdam olurdu bir kıvılcımıyla dünyayı yakan.


    Yüreğimin motifi sen olmuşken yarınımız bahtımıza çıktığı kadarı olsun yetmez mi? Kurduğumuz hayallerin yıkılışını görmezlikten gelip var olana sarılalım, ne kadarsa o kadarını yaşayalım doyasıya. Nazar gözler çekilsin, pencereler kararsın sır olalım, an/ımıza yıl olalım. Gecelerimize değen yaşlar Farid’in yayından dökülsün ak çarşaflara. Kemanın hüzün yağmurlarında ıslanıp sarılalım birbirimize, şükür dualarına duralım. Ölümsüz dansın yorgunluğuyla dalalım uykulara. Vivaldi’nin dört mevsimini duyalım ruhumuzda, kışımıza kar, yazımıza güneş olalım ama biz olalım. Şimdi dokun içimdeki bahara, ısınan yüreğinle çiz resmimi yeniden.

    Rengin Alacaatlı
    *****
    YENİDEN YENİDEN OKUMAK İYİ GELDİ YÜREĞİME CANIM .. TEŞEKKÜRLER ..
    kUTLUYORUM YÜREĞİNİN EMEĞİNİ ..
    SEVGİLERİMLE ...

    Cevap Yaz
  • Pınar Sergül
    Pınar Sergül

    Sevgiyi ne kadar güzel anlatmışsınız..Kutluyorum..

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (52)

Rengin Alacaatlı