İlahi bir aşktı onunki
Aşkın ateşli resmiydi Hak için
Ulvi bir secde ile andı hakkı
Ona bağlılığında çıkar yoktu Hak için
Sevgisini haykırdı, başka yöne dönmedi Azzazil
O, aşkı için, sürgün, düşkün ve sefil.
Ateşten yaratılmıştı, yanıktı aşk ile
Kimse anlamadı, taşlandı Hak için,
Huzurdan kovuldu, sürüldü makamından
“Secde et” dendi İnsana, imtihan için
“İyyâke na'budü” dedi Azzazil
Yalnız sana eğilirim aşk ile
O, aşkı için, sürgün, düşkün ve sefil.
Yapılır mıydı Haktan gayrisine secde
Allah emri olsa bile
Cehennemi göre göre
Dönmedi Haktan gayrisine aşk ile.
Taşlandı, kovuldu, İlahi aşkı ile
Cehennem ateşine razı oldu Azzazil.
Emir ve aşk, iki arada kaldı Azzazil
Aşk üstün geldi, Cehennemde yanacak kül
Gurur dendi, kibir dendi, dünya döndü
Şeytanla imtihanda şimdi, İnsanı Kamil
İnsanla imtihandaydı çünkü, Azzazil
Kayıt Tarihi : 4.4.2009 15:58:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
İlahi aşk, gurursuz, kibirsiz olmalı, Düşünün Allahın bir kediye secde edin dediğini veya şu puta secde edin dediğini Ne dersiniz? (Mesela, Ben onlardan üstünüm) Şeytan mısınız yoksa? Yoksa secde eder miydiniz? Peki Allahtan gayrisine secde edenin hükmü nedir? İlahi Aşktaki ince sırra Lütfen dikkat. Aşk ile Kalın Not: Azzazil, şeytanın kovulmadan önceki adıdır. Şiir yazılırken Hallacı Mansurun TAVASİN kitabından esinlendim. Sevgili.Arkadaşlar, Şiirin daha net anlaşılması için Canili dostun mesajına yanıt olarak verdiğim ama diğer dostlarla da paylaşmama gereken hususlar vardı. Allah kainata göz gezdirmemizi ister, kendini keşfetmemizi bekler. bunun yanında bize sunduklarından faydalanırken bir Teşekkür ve güzel bir anma ile karşılığını aldığını kabul eder. esas itibariyle bu kainatın külli unsurlarının tamamının maddi değeri hesaplansa elbette karşılığı olmaz ona olan kulluk ile. TAVASİNİ iyi okuduğumu düşünüyorum. Şiire aktardığım husus esas itibariyle Şeytanın kendisinin haklılığından ziyade özne olarak kendimizi koyduğumuzda ortaya çıkacak olan nedir? Şeytanın bilinen en yüksek derecede bulunduğu üstünlüğü anlatılır çeşitli rivayetlerle. Ancak güngelir Adem yaratılır. Kainatın yaratıcısı şeytanın kibrini sınamak ve kendine olan yönelişini veya aşkını sınamak için Ademe secdeyi emreder. İşte şeytanın arada kaldığı mantık düzeyindeki nokta şunlardır: 1- Allahtan başkasına nasıl secde edeyim 2- Secde edersem şirk koşarım 3- Allah emretti peki bu emri imtihan için verdiyse ' bakalım benden başkasına secde edecek mi? ' dediyse. Bu yönü ile şeytan arada kalmıştır. Sizce Allahın varlığına bu kadar yakından tanık olmuş biri cezalandırılacağını bile bile nasıl olur da allahın emrine karşı çıkar. Biz bu durumda olsaydık ne yapardık. Şiirin parmak bastığı nokta bu. Ayrıca Şeytan Allah tarafından kovulmuştur. Nedeni ise böbürlenmesi, kibirlenmesi ve Allahın ruhunu üflediği bir varlığı küçümsemesi esas kovulma nedenidir. KOVULMUŞTUR, O halde insan Allahın kutsiyetini temsil edecek bir RUH üflenmiştir. Zaten akla yakındır ki kabede dört duvar ortadan kaldırıldığında insanların halka şeklinde bir birlerinin karşısında secde halinde olduğu görülür. Yoksa taşa toprağa, dört duvara tapmak puta tapmaktan farksızdır. SON OLARAK ilahi aşktaki bu ince sırra dikkat çekmek istiyorum. Üstünlüğü Allah bilir. Nefs insanı kibirlenmeye ve böbürlenmeye götürür. Nefs terbiyesinde en önemli husus kerametlerinizle gök yüzünde uçsanız, denizlerde yürüyerek geçseniz ve ateşte yanmasanız dahi KİBİRLENMEYİN. Allahın en sevgili kulu olsanız bile, Allah tarafından taltif edilseniz bile. Aşk körü körüne aşk olmamalıdır. YOKSA ŞEYTAN ÖNÜMÜZDE BİR ÖRNEK ve ŞİİR kendini Üstün gören tüm insanlığın nefsinin sesi.

Gökyüzünde uçma, su yüzeğinde ayaklar ıslanmadan yürüme gibi kavramlari Şeyh Muhyiddin El Arabi' yi çağrıştırdı.
Bütün bu kavramlar bakış açısıyla bağlantılı. Yüreğinize sağlık.
Tebrikler
Bir cemiyet kendindeki fazileti değiştirmedikçe Allahutealla da
onların selamet ve huzurunu bozmaz RAD suresi 11 nci ayette böyle der yüce yaradan..
İnsan kendini bilir insan bildikleriyle hidayete erip ermeyeceğini görür..Senin beni benim seni görmemiz mümkün değil..
Bu nedenledirki imama uymak sorumluluğu üzerinden atmak niyetiyle olursa yapılan ibadet fasih olur, bu şiirde bu sezgi var..
İmama uyarken seni senden iyi bilen olmaz, imamıda imam bilir..
Niceleri vardırki bildikleriyle mavf olmuşlardır tıpkı şeytan gibi..O çok biliyor dediğine itibar yüksek derecede olmamalı yoksa senide mavf edebilir..
Müslümanın tebaası tabilikten ileri gitmemelidir..İşin sırrına ermek onun felaketi olur, olurda farkına bile varmaz..
Feyizlendiğiniz eserin sahibinin gayesine tam vakıf olmadan böylesi bir şiir yazmak bence şeytan adına şeytanı yüceltmek olarak anlaşılır ve siz
bilmeyerekte olsa buna vesile olursunuz mazallah..
Edebiyatın şiirselliğin efsunlu dünyasında ne çok bilenler kayboldular kimbilir..İnsan ne kedidir nede put, alemlerin hizmetine sunulduğu değerli bir yaratılmıştır yaratanın böyle istemesini yargılamak
biz acizlere düşmez düşmemelidirde..Hilkatın gereğine
aşkla boyun bükenlerdir felaha erecekler..
Seni seviyor vede yazdıklarına saygı duyuyorum fakat bu tür konularda olabildiğince hassas davranılması gerekeceğini unutmamanı tavsiye ediyor selamlarımı yolluyorum..
Selam vede muhabbetlerimle Allaha emanet ol..yunus karaçöp
TÜM YORUMLAR (8)