Sensizliği soluyorum Gül’üm,
Hasretin karakış kadar soğuk,
Özlemlerim kasırga, yıkıyor benliğimi,
Kaç sevda limanında kaldı çocuk gözlerim,
Kaç isyanım yankılandı tüberküloz gecelerde,
Kaç hıçkırık düğümlendi boğazımda bilsen,
Ne olurdu yanımda olup
Yüreğimin gözyaşlarını silsen…
Yine sarı saçlarını şöyle endamlı, işveli
Sağ omzuna atıyor musun?
Sen olduğum şu anlarda
Meleklerle yatıyor musun?
Sarı saçlarından sen suçlusun yine,
Yoksa pişman mısın beni sevdiğine?
İnce, zarif parmaklarına gümüş yüzükler takıp,
Ateş suyu bakışlarını Ankaralı günlerimde bırakıp,
Dalıp gidiyor musun kayıp zamanlara?
Ben bunu yanına koyar mıyım Zalim Ankara!
Yıkmaz mıyım bacanı, damını?
Geri ver bana sevdiğimin endamını…
Hüzne yenik düşmeyecek ruhumun içindeki giz,
Haykır Gül’üm, korkma! Mahşere dek beraberiz…
Hangi satıra sığar Vuslat’ın tercümesi,
Bu ömrümün “sensiz geçen en uzun gecesi”
En ağır yük omzumda bir tel sarı saçın,
Busesiz bir veda mıydı aşkıma ilacın?
Hani biz yazacaktık aşkın efsanesini,
Gül’üm! Yok, bu ayrılığın imanı, dini…
Yıldız alacaları aydınlatmıyor gecemi,
Yarasalar yine kan emiyor “sıfır er aş pozitif”
En sivrisineklerden delik deşik oldu bak
Şimdi sıtma oldu, titriyor yaşamak!
Belli olmuyor mu yüzümde hicran rengi?
Oldu mu? Yakıştı mı yeşil göze kara hasret?
Karalar bağlasam, diner mi kanayan yara?
Seni on altı kez yedi tepeye asacağım Ankara!
Kaç sigaramın dumanı solutmaz sensiz havayı,
Beceremedik mi Gül’üm evcilik oynamayı?
Yaz ortasında ayaza çalar ellerim,
İçimde sevdan fay hattı kadar derin…
Çalgılarımın makamı neden “Nihavendigar”
Şimdi terlemek zamanı, yokuş! İnişe az var.
Farz et ki, elimi soktu küçük bir arı,
İğnesini yeşil gözlerinle çıkar dışarı…
Üç kuruş etmemişse beş kuruşluk insanlık,
Biz de onu iki kuruşa satarız artık.
Sanma ki okyanuslarda rüzgârsız kaldık,
Biz o derin sevdalara, yüzme bildik de daldık…
Resmin masamda kahvaltım, doldurdum çayı,
Kutlayalım, yum gözlerini, günü aydın sevdayı.
Her yudumda içime çektiğim safkan sensin,
Günaydınım, ex aşkım, çiçeğim, neşemsin.
Haydi, öp sen de Ankara’da bıraktığım güneşi,
Seni çok seviyorum “diğer yarım”
Ruhumun eşi…
Murat Nail Güney
18.07.2009 saat: 03.55
Kayıt Tarihi : 19.7.2009 11:18:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Ankara-İstanbul yolculuğum sırasında yazılmıştır… Kaynak: Gül’ümün Hasreti
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!