“Sağını solunu bıraktım, dosdoğru yaşıyorum.Mesela şu sokak güzel…Rüzgar bile tozu dumana katmış umrumda mı…Gri bulutları da seviyorum, çünkü arkalarında bir yerde güneş var, eninde sonunda.Belki ömür görmeyi vefa etmez.Güneş de küsmüş olabilir bize.
Ancak bir deli sahip olabilir bu umuda ve kutupların birinde bir şezlong ve ben: Güneşleniyorum.
Heryerde cayır cayır yanacağıma eminim de, sensiz üşümenin bir çaresi yok sanırım.Yine de umutluyum. Sen olmasan, sensizlik olmasa, ateşi nasıl tanırdım.”
Sıra deli düşüncelere geliyor: dudak payı,göz hizası,dirsek teması ve tabiri milyon,harcı kimyon ve keskin kokulu geceler ve o gecelerin sona erdiği sabah ezanları
“Bu saat olmuş,ne akla hizmet kalem oynatır,mürekkep yutmayı göze alır insan.Sayende kömürlük penceresi iki gözüm ve isli isli bakarken dünyaya yine güzel görüyorum seni.İçimdeki karanlık odanın lambası sen,korkuların yenilişi de sen.Sen olmasan,varlığın olmasa,suyu nasıl tanırdım.”
Birikenler var,dilimi tuttuğum ve kendimi bile bile çaresiz bıraktığım.Suya dalınca nefes alamayacağını bile bile nefes almaya çalıştığım,sayısız anı peşimde.Orada öylece bırakmak lazım onları ki bıraktım da.Gram,kuruş değerleri yok ki hayal gelirler,sanki hiç yaşanmamışlar,kötü bir rüyadan mütevellit birer saçma-tüfek,sapan-kuş,av-avcı ilişkisindeki gel-gitler.
“An gelir düşünürüm, ben nasıl ölmedim diye.Üstüne üstlük kalkıp da ipi boynuma kendim geçirmişim,şeytanın elini öpmüş,ondan en bol harçlığı istemişim.Gör ki, hala ciğerlerim dolabiliyor.
Sen olmasan,nefes olmasan, havayı nasıl tanırdım.”
“Lem yelid velem yuled.” Sabah mıydı akşam mıydı bilinmez,vaktini neye sığdırsan bilinmez.El bir tohum kesesi,hiç bilmediğim kelimelerin anlamları geliyor aklıma ya da anlamını bildiğim hiç kullanmadığım kelimeler kesemde.Atıyorum rastgele,canla nasıl bir kucaklaşma ve kayıt bir teslim oluş,doğup doğmayacağından habersiz ve biraz suyla avunan tohumun sabrı suymuş.
Bazen derin anlamlar ifşa etmek için,günlüğün dışında seçer üstat kelimeyi,bilinmez kılmaya çalışır kendini,biraz gizem,biraz alacalı olmaya çalışır.Yani aydınlıktır aslında ama tam doğmamıştır Güneş; yani karanlıktır aslında da tam batmamıştır Güneş.
“Leblebi gibidir,gibiyizdir.Kavruldukça varoluruz.Kavruldukça tohumları kucaklarız ve yeşeririz kimi zaman.İnsanım,insanız.Ondan geliriz.Sen olmasan,çiçekler olmasa,nasıl tanırdım toprağı.”
Evren Özcan
19.07.13 Cuma 04:10
Evren ÖzcanKayıt Tarihi : 19.7.2013 04:18:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!