Atçı Çocuklara Dair Şiiri - Sabri Günenç

Vurmadan cama günün ilk ışıkları
bir telaş seyis odasında
açılıp kapanan tahta kapı sesleri
ağaran sabahta
ardı ardına

Birazdan taze ekmek
kırmızı biberli zeytin taneleri
dünden kalma peynir
demli bir çay
üstelik dört şekerli su bardağında
daha ne istersin
can sağlığından başka

Yüklenen heyecan yamak yüreklere
su taşıyor çocuk ağırlığınca
küçük ama büyük beklenti her adımda
safkan atlarda mahmur bir kişneme
bende burdayım diyor ahırda

Önce padok gezintisi
sonra saha
galop kesmez sevdaları
seyisin sert bakışları olmasa
bir sprint attırıp
keserdi ayaklarını yerden kısrağın
soluğu alırdı
Kafkas dağında
Karakum çölünde
Harran ovasında

Sevgi ince bir sızı
Suruç güzeli kerpiç damda
türkü çığırır boyuna
eksik bir miktar başlık parası
düğün ertelenmiş gelecek yaza

Maiden melul bakan tay
iyi bir start çıkışı
çarpan yürek yangın yeri
beyaz bayrak ayna
at potada

Aman bir sakatlık olmasa
bozulmasa tılsım
davul zurna senfonisi
haber salacak dört bir yana
pilav üstü kavurma aşiret sofrasında
halaylar çekilecek
gelecek bir bozlak
ardından uzunhava

Pegasus sensiz
dünya kanatların altında
poşusu uçan kızlar
yüreği eriyen çocuk
bir başka umut nal sesleri
üç beş kuruş yatırmış oyuna
kim atın üzerindeki
kantarma tutan eller kimin
kara sevda yazılmış umarsız
atçı çocukların boynuna...