* Atatürk’ün Hatıraları (Yusuf Dede)

Afyon ili Bademli den ihtiyar mı ihtiyar
Ufak tefek dertler hariç millet için bahtiyar
Yaşı kemale ermiş de umursamaz tahtı yar

Yaprakları dökülmekte ulu bir çınar gibi
Nice sefalet görmüş, üzülmemiş koyun gibi

Sabah namazından dönüp ağılına bakınca
Koyunları göremedi için çekti yaşınca
Namazının edasından zevk almadı tadınca

Yaprakları dökülmekte ulu bir çınar gibi
Nice sefalet görmüş, üzülmemiş koyun gibi

Muhtar bir şey yapamaz dı yürüdü şehre indi
Kaymakamın huzurunda bir sürü fırça yedi
Koyunundan ziyade söylenenler içe indi

Yaprakları dökülmekte ulu bir çınar gibi
Nice sefalet görmüş, üzülmemiş koyun gibi

Kaymakam’a haykırdı şikayetim Ataya’dır
Kimse yolum tutmasın yolum gayri Ankara’dır
Sizleri şikayetim önce Allah ve Ata’dır

Yaprakları dökülmekte ulu bir çınar gibi
Nice sefalet görmüş, üzülmemiş koyun gibi

Ankara’ya varınca bekletildi sorulmadı
Atatürk’ün huzuruna günlerce sokulmadı
Direndi memurlara uyumadı ayrılmadı

Yaprakları dökülmekte ulu bir çınar gibi
Nice sefalet görmüş, üzülmemiş koyun gibi

Birgün köşke girişinde Atatürk gördü durdu
Yaverine hiddetli dede kimdir diye sordu
Pencereye yöneldi sinirlendi ve konuştu

Yaprakları dökülmekte ulu bir çınar gibi
Nice sefalet görmüş, üzülmemiş koyun gibi

Biz onların hadimiyiz haber neden verilmez
Beni görmek isteyenin gözü neden silinmez
Yorgun düşmüş o bedenler Ata’sından yerinmez

Yaprakları dökülmekte ulu bir çınar gibi
Nice sefalet görmüş, üzülmemiş koyun gibi

Yaklaştı Yusuf dedeye gözler gözlere baktı
Ellerini sıktı önce sonra odaya aldı
Arzu halin bildirirken üzüldü ve sıkıldı

Yaprakları dökülmekte ulu bir çınar gibi
Nice sefalet görmüş, üzülmemiş koyun gibi

Atatürk kalktı yerinden karşısına oturdu
Sehpasını iteledi dedeye biraz sokuldu
Sakalların sıvazladı son sözleri duyuldu

Yaprakları dökülmekte ulu bir çınar gibi
Nice sefalet görmüş, üzülmemiş koyun gibi

Yol gideri karşılansın saygıyla yol verilsin
Bundan sonra bana gelen girsin burda beklesin
Haber verin Kaymakam’a halkı ezen devrilsin

Yaprakları dökülmekte ulu bir çınar gibi
Nice sefalet görmüş, üzülmemiş koyun gibi

Yusuf dede yola çıktı köyüne gece vardı
Fakirhane kapısında yanan bir ışık vardı
Etrafında üşümüş ve uyuyan biri vardı

Yaprakları dökülmekte ulu bir çınar gibi
Nice sefalet görmüş, üzülmemiş koyun gibi

Zaptiyenin gözlerinden uykusuzluk akıyor
Ağızlardan düşen sözler buhar olup uçuyor
Koyunları bulunmuştu Yusuf dede gülüyor

Yaprakları dökülmekte ulu bir çınar gibi
Nice sefalet görmüş, üzülmemiş koyun gibi

07.02.2007 / 16.45