Ben özetle söyledim meclis kürsüsünden:
“Bu bir program, eş değil dogmaya, ayete”
“Ve sanıldığı gibi inmemiştir gökten.”
“Bu da şartlara göre değişir elbette”…
“Dogma” ne demek? Hiç zor değil araştırmak.
Bu bir Yunanca sözcük, bakın bir sözlüğe!
Arapça karşılığı “Nas”, Türkçesi “İnak”...
Manası var “Değişmez, kesin hüküm” diye.
Eğer kürsüden deseydim “Bu bir programdır”
“Sandığınız gibi hiç inmemiştir gökten”
“Ve din kitaplarının nasları değildir.”
“Duruma, şartlara göre değişir hepten.”
Büyük Meclise tam da bunu söylemiştim!
İtiraz edenler sözlükten arar bulur.
Olmazdı tartışma Arapça “Nas” deseydim!
Evet “Dogma” sözünde başka mana yoktur.
İyi bilmek gerek gerici kafasını
“Dogma” ya yanlış mana verdi bu ahmaklar!
“Kesin hüküm, değişmez” olan manasını
Vallahi “Saçma söz” olarak anladılar!
Halk dilinde sıkça kullanılan bir söz var:
“Ayet değil ki bu, elbet değişir” diye.
Hadi bu söze de verin yerinde ayar!
Ama ne gezer, yoktur sizde bu seviye!
İnsan ve toplum elbet değişir zamanla,
Hayatın akışında şartlar da değişir.
Ancak Allah’ın ayeti değişmez asla!
Oysa ihtiyaca göre program gerekir.
Kaldı ki Kur’an asla inmemiştir gökten,
Nasıl geldiğini bir sorun ayetlere.
Bilginiz yok mu “Oku” diyen Cebrail’den?
Vahiy yolu ile tebliğ var peygambere.
Bir gün gökten bir kitap istemiş müşrikler;
Nebi’den verilen cevap: “Ben bir beşerim!”
Bu kıssa İsra doksan üç ayette geçer
Ayrıca der “Ben rabbimi tenzih ederim”…
Allah zamandan ve mekandan münezzehtir!
Allah’a hiç aramayın göklerde mekan!
Allah’a mekan olmaz, bildiren ayettir!
Kur’an gökten inmedi, olmayın Vatikan!
Arapça ders vardı o dönem okullarda,
Ben de Arapça öğrenmiştim az ya da çok.
Dini de iyi biliyordum Kur’an’ı da,
Kur’an’ı tercüme ettirdim, ötesi yok...
Eğer olsaydım dine karşı büyük düşman
Katiyen tercüme ettirmezdim Kur’an’ı!
Allah aşkına hiç olur mu dine düşman
Bilerek okuyan Kur’an’ın manasını...
Bakara yetmiş dokuzu da bir okuyun!
O dönemlerde de kitap yazanlar oldu!
Elleriyle kitap yazanlarda var oyun...
“Bu Allah’tandır” diye şahsıma sunuldu!
Ezberden değil, doğru okuyun Kur’an’dan:
“Onlar elleriyle bir şeyler yazıp satar”…
Ancak saçmalayıp derler “Allah katından”,
“Vallahi Allah katında ziyanda onlar”…
Benzer girişimleri Masonlar da yaptı
Sonuçta onlara meydanı etmiştim dar!
Taviz vermeden kapattım tüm locaları;
Allah şahit bunlara, almayın intizar!
Müslüman kolay itibar etmez zanlara!
Kulaktan dolma bilgilere inanmayın!
“Dogma”, “Nas” aynı mana… bakın lügatlara!
Bu söz girmez hakarete, hiç zorlamayın!
Bir de ben demiştim Kâzım Karabekir’e:
“Kur’an’ı tercüme ettireceğim” diye.
Halk kanmasın Arapoğlu’ndan yavelere,
Bu millet iyi okuyup anlasın diye.
Derler: “Arapoğlu’ndan kasıt peygamberdi.”
Haşa, konu şu Kur’an dışı hurafeler
Ve “Arapoğlu’ndan” kasıt Arap Milleti...
Din diye dine sokulmuş bir çok herzeler!
Konuşma dilinde milleti kastederek
Türkoğlu, Arapoğlu derdik şu mazide.
Hem Rumoğlu, Lazoğlu, Kürtoğlu diyerek
Hala genelleme yapılır günümüzde.
Aptallar anlayamaz zekice sözleri!
Soramaz, sorgulayamaz; kalır ortada!
İkide bir savunur, kutsar ezberleri!
Vicdan, adalet, utanma gerek biraz da…
Bakın dine sokulan şu hurafelere;
Tırnağı, sümüğü... hiç kutsar mı peygamber?
Ben Kur’an’la dikkat çekmiştim yavelere!
Havada uçup günü durduruyor şeyhler(!)
Kur’an’da devlet kurum ve kuralları yok!
Der; adalet, meşveret, maslahat, emanet…
Bunlar bize yol gösterir, dogmaya yer yok!
Donmuş dogmalarla yönetilmez bir devlet!
Bakın; şûrâ, meşveret, maslahat, emanet…
Yol verir demokrasiye, cumhuriyete!
Programlar yaparak yönetilir bir devlet,
Sarılın “Hayrda yarışın” diyen ayete!
Pendik/08.12.2023
Mustafa BulanKayıt Tarihi : 11.12.2025 10:09:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.




Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!